Genel Bilgiler
1973 yılında 80 hektar alana sahip A Tipi Mesire Yeri olarak tescillenen Sünnet Gölü Tabiat Parkı’nın içerisinde yer alan tesislerin işletmeciliği 2008 yılında 5+24 yıllığına (yatırıma göre) ihalesi yapılmıştır.
Yeniden yapılanma kapsamında Sünnet Gölü Tabiat Parkı, 11.07.2011 tarih ve 401.03-903 sayılı Bakan Olur’u ile Tabiat Parkı ilan edilmiş olup, 88,14 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. 88,14 hektar büyüklüğündeki Sünnet Gölü Tabiat Parkı alanı tamamen devlet mülkiyetindedir. Tabiat Parkı içindeki ormanların tamamı da devlet mülkiyetindedir. Orman Kadastro çalışmaları tamamlanmış olan bu ormanlar Göynük İlçesi kadastro sınırları içerisinde kalmaktadır.
Tabiat Parkı sınırları genel olarak topoğrafik yapı ile karşılaştırıldığında; 1442m rakımlı Göldağ Tepe ile kuzeydoğu ucunda çakışmakta, doğusunda Göldümen Tepe’nin Gölbaşı Dere ile kesiştiği noktada, güneyinde Karaköy Dere’nin Sünnet Gölü ile kesiştiği taşkın sahası ile, batısında ise Sarıkaya Tepe’nin ve bu tepeye bağlı karaçam ormanlarının baskın olduğu Sarıkaya Sırtları ile sarılı bir vaziyettedir.
Flora Bilgileri
Yapılan arazi çalışmaları ve literatür kaynaklarının taranması sonucunda 88 familya, 225 cins ve bu cinslere ait 268 takson tespit edilmiştir. Bu taksonlardan 18’i Karadeniz Elementi (Hirkanya ve Öksin Elementleri dahil), 54’ü Avrupa-Sibirya (Kafkasya Elementleri de dahil), 13’ü İran-Turan, 16’sı Akdeniz (Doğu Akdeniz elementleri dahil) fitocoğrafik bölgesine ait iken, 6 tanesi de kozmopolit olup dünya ölçeğinde yaygın dağılışa sahiptir. Geriye kalan 161 takson ise ya herhangi bir fitocoğrafik element içerisine dahil değildir veyahut da henüz dahil edilmediği için belirsiz statüdedir. Yapılan flora araştırmaları sonucunda alanda ve yakın çevresinde 3 adet endemik bitki taksonuna Crocus abantensis T.Baytop&B.Mathew – ABANT ÇİĞDEMİ, Crocus ancyrensis (Herb.) B.Maw – ANKARA ÇİĞDEMİ ve Dactylorhiza saccifera (Brongn.) Soo subsp. bithynica (H.Baumann) Kreutz - BALKAYMAK doğrudan gözlem yoluyla rastlanılmış, 3 adet bitki taksonunun Digitalis lamarckii Ivanina – YÜKSÜKOTU, Muscari aucheri (Boiss.) Baker – GÖK MÜŞKÜRÜM (ARAP SÜMBÜLÜ) ve Gagea bithynica Pasch. – AKYILDIZ ise habitat özellikleri ve geçmiş literatür verilerinin kıyaslanması sonucu alan ve yakın çevresinde yaşama olasılığı çok yüksek oranlarda olduğu için alanın endemik bitki listesine dahil edilmiştir. Sonuç olarak çalışma alanı ve yakın çevresine ait toplamda 6 adet endemik bitki taksonu varlığından söz edilebilir. Bahsi geçen bu endemik taksonlardan Yüksükotu haricinde diğerleri geofit olup bu türler genel olarak bölgedeki karaçam ormanlarının altında ve açıklıklarında yer almaktadır. Yapılan gözlemler neticesinde endemik bitki türlerinin bölgede daha çok Tabiat Parkı’nın kuzeyi, batısı ve güneyinde yer alan orman alanlarında yoğunlaştığı gözlenmiş, bu türlerden Akyıldız ve Gök Müşkürüm ile az oranda da Karaköy Dere ile Gölbaşı Deresi’nin göl ile buluştuğu noktalardaki taşkın sahaların kenarlarında karşılaşılmıştır.
Fauna Bilgileri
Sudan karaya geçen ilk omurgalı sınıfı olan kurbağalar (Amphibia), 2 takıma ayrılmaktadır. Urodela takımı Kuyruklu Kurbağaları (Semenderleri), Anura takımı ise Kuyruksuz Kurbağaları içine alır. Semenderler de karasal ve sucul olmak üzere iki gruba ayrılmakta olup, proje alanında bir semender türü bulunmaktadır. Yine kurbağalar da kara ve su kurbağası olmak üzere iki gruba ayrılmakta olup, proje alanında altı farklı kurbağa türü bulunmaktadır. Alanda bulunan türler ve koruma statüleri Tablo-17’de özetlenmiştir. Çalışma alanındaki biri Urodela ve altısı Anura olmak üzere yedi tür kurbağa bulunmaktadır.
Uluslararası değerlendirmelerden IUCN’e göre bu türlerin neredeyse tamamı Asgari Endişe (LC) kategorisinde, yaygın bulunan türlerdir. Altı türün yalnızca bir tanesi Bufotes variabilis ile ilgili olarak Yetersiz Veri (DD) durumu belirtilmiştir. Diğer uluslararası değerlendirme ölçüdü olan Bern Eklerinde Triturus ivanbureschi, Bufo bufo, Bufotes variabilis ve Hyla orientalis “Mutlak Koruma Altındaki Fauna Türleri” olarak Ek II’de listelenirken; Pelophylax ridibundus ve Rana dalmatina “Koruma Altındaki Fauna Türleri” olarak Ek III’de listelenmiştir. Küresel ölçekte kurbağa populasyonlarının %80’inden fazlası azalan populasyon durumu nedeniyle dikkat edilmesi gereken sınıflar içerisindedir.
Sürüngenler sınıfı kaplumbağaları, yılanları, kertenkeleleri, timsahları ve sadece Sphenodon denen tek bir türü olan “Kalak Başlılar” grubu türlerini içerisine alan 4 takıma ayrılmaktadır: Rhynchocephalia (Kalak Başlılar), Chelonia (Testudinata) (Kaplumbağalar), Crocodilia (Timsahlar) ve Squamata (Pullular).
Proje alanında Chelonia (Testudinata) (Kaplumbağalar) takımına ait biri kara diğeri su kaplumbağası olmak üzere iki türe rastlanmıştır. Squamata (Pullular) takımına ait kertenkelelerin bulunduğu Lacertilia alt takımında altı tür, yılanların bulunduğu Serpentes (Ophidia) alt takımında dört tür olmak üzere, proje alanında 12 sürüngen türü bulunmaktadır. Alanda bulunan türler ve koruma statüleri Tablo-18’de özetlenmiştir.
Çalışma alanında sürüngenler sınıfı içerisinde iki takıma ait toplamda 12 tür bulunmaktadır. Uluslararası değerlendirmelerden IUCN’e göre bu türlerin çoğunluğu tamamı Asgari Endişe (LC) kategorisinde, yaygın bulunan türlerdir. Kaplumbağalardan Emys orbicularis ver. 2.3’e göre düşük risk grubunda olan (LR) ve tehlike sınırına yakın (NT) alt kategorisinde ele alınmıştır. Kaplumbağaların diğeri olan Testudo graeca ise soyu tükenme tehlikesinde (VU) olan tür olarak değerlendirilmiştir.
Kaynak Değerler
Bolu İli Göynük İlçesi 25 km uzaklıkta yüksek rakım, temiz su kaynakları, göl ve yaşlı karaçam ormanları içinde barındıran doğal güzellikleri sahip alanlarımdandır.
Kültürel Değerler
Göynük İlçesi mevcut durumu ile tarihî dokusu bozulmamış ender rastlanan Osmanlı kasabalarından birisidir. Göynük, en eskisi yaklaşık 700 yıllık eski eser niteliğindeki konut, işyeri, hamam, türbe, hazire, tarihî çınar ağaçları gibi tarihî değerlerle süslü olup bu eserler halen işlevlerini sürdürmektedirler. Bu değerlerle birlikte halen yaşayan bir tarih olan ilçede kültürel değerler ve gelenekler, giyim kuşam, yöresel folklor, yöresel mutfak kültürü ve sosyal ilişkiler halen orijinalliğini koruyarak yaşatılmaktadır.
İlçede korunan yapıların yanı sıra tüm yerleşim alanı kentsel SİT alanıdır. Bu konuda yapılan çalışmalar eski araştırmalar ile birleştirilerek geçmiş ve bugünkü durumlar tespit edilmiştir. En son kapsamlı çalışma ise 1991 yılında İller Bankası, Göynük Belediyesi ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tespit elemanlarının ortak çalışmaları ile halen yürürlükteki “Koruma Amaçlı İmar Planı” yapılarak yürürlüğe konulmuştur.
Öte yandan Göynük İlçesi, ‘tokalı örtüleri’ ve ‘tahta oymacılık eserleri’ ile ünlü bir ilçedir. 20. yüzyıl başlarına ait eski Türk evleri bakımından zengin olan ilçe sahip olduğu 137 adet tarihî konut, 21 cami, türbe, çeşme, hamam, kule ve hazire olmak üzere toplam 158 adet sivil mimari eser sebebiyle "Kentsel SİT Alanı" ilan edilmiştir. İlçede ayrıca 14. yüzyılda Gazi Süleyman Paşa tarafından inşa ettirilen tarihi cami, hamam ve konak da bulunmaktadır. Bahsi geçen sivil mimariye ait bu değerler de ayrıca Tabiat Parkı’nı ziyaret edecek kullanıclar için farklı gözlem noktaları olma potansiyeli taşımaktadır.
İlçede günümüze kadar ayakta kalabilmiş tarihî-kültürel eserler ve yapılar aşağıda sıralanmıştır:
Akşemseddin Hazretleri Türbesi: 1464 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından hocası Akşemseddin için yaptırdığı türbedir. Altıgen bir yapıya sahip olan türbenin kubbesi kasnaksız, kefeki taşından yapılmıştır. Girişi doğu yönünde olan kapısının üzerinde sivri kemerli bir alınlık yer alır. Türbenin içi çok sadedir. Kubbenin oturduğu pandantifler ilgi çekicidir. Her kenarda, altta ve üstte ikişer sıra halinde yer alan pencerelerden üst sıradakiler geç devre ait renkli camlı alçı şebekelerle süslenmiştir. Türbede 2,50 x 0,50 metre boyutunda Akşemseddin'in sandukası, ayrıca Akşemseddin'in oğulları Sadullah ile Emrullah çelebilerin sandukaları vardır. Kapakları nar çiçeği motifiyle bezenmiş, kabartma yazı ile süslü ve ceviz ağacından yapılmış olan bu sandukalar Osmanlı ağaç işçiliğinin en güzel örneklerindendir.
Gazi Süleyman Paşa Cami: Yöredeki en güzide Osmanlı mimarilerinden olan cami, 1331- 1335 tarihleri arasında Orhan Gazi’nin oğlu Gazi Süleyman Paşa tarafından tek şerefeli, tek minareli ve tek ahşap kubbeli olarak inşa edilmiştir. 1948-1960 yıllarında restore edilen caminin en büyük özelliği yöredeki ilk Osmanlı eserleri içinde en sağlamlarından biri olmasıdır.
Zafer Kulesi: Göynük’ün simgelerinden biri olan Zafer Kulesi ilçeye hakim bir tepeye 1923 tarihinde Cumhuriyet döneminin ilk Kaymakamı Hurşit Bey tarafından yapılmıştır.
Rekreasyon İmkanları
Tabiat Parkı gerek il merkezlerine olan yakınlığı, ulaşım kolaylığı ve çeşitliliği, gerekse sahip olduğu doğal kaynak değerlerinden dolayı özellikle hafta sonları çok sayıda ziyaretçi çekmektedir.
Tabiat Parkı içerisinde yer alan Kır Lokantası, Kır Kahvesi ve Otel kompleksi birlikte düşünüldüğünde alana dışarıdan gelen ziyaretçiler alanı daha uzun süreli kullanabilmektedir. Göl etrafındaki Tabiat Parkı içinde orman içi patika yollar bulunmaktadır.
Tabiat Parkı içerisindeki Sünnet Gölü, yasak olmasına rağmen olta balıkçılığı açısından son derece rağbet görmektedir. Gölet kıyısı; balık tutmak ve Tabiat Parkı’nın sunduğu eşsiz manzarayı izlemek için ideal yerlerdir.