GENEL BİLGİLER
Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı, İstanbul ili, Sarıyer İlçesi, Bahçeköy Mahallesi bitişiğinde Belgrad Ormanı içerisinde yer almakta olup, 11.07.2011 tarihinde 16,33 ha’lık alanı ile Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir. Belgrad Ormanında Neşetsuyu Tabiat Parkı ile birlikte revaçta olan Tabiat Parklarından biridir. Adını ünlü yazar Falih Rıfkı Atay'dan almış olan alanda Kanuni Sultan Süleyman'ın Belgrad seferi dönüşü getirilen Sırp esirlerin yaşadığı köy bulunmakta idi. Günümüzde o köye ait kilise kalıntıları tabiat parkı içerisinde yer almakta olup, Belgrad Ormanı adını Belgradlı Sırp esirlerin yerleştirildiği bu köyden almaktadır.
Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı'nın da içinde yer aldığı 5524 hektarlık Belgrad Ormanı, günümüze kadar ulaşabilmiş paha biçilemez mimari eserlere, yaklaşık 400 bitki, 169 kuş, 56 kelebek ve yüzlerce mantar türü ile birçok memeli hayvan, sürüngen ve amfibiye ev sahipliği yapmaktadır.
Adeta bir ağaç denizini andıran Belgrad Ormanı, Mezolitik Dönem'den itibaren ilkel topluluklara barınma ve avlanmaları için kucak açmış, daha yakın dönemlere gelindiğinde ise, Bizans İmparatorluğu döneminde büyük bir önem kazanmıştır. İlk olarak bu dönemde, yüzyıllar boyunca kesintisiz olarak sürdüreceği şehre içme suyu sağlama işlevine kavuşmuştur. Ormanın, şehrin can damarlarından biri olduğunun anlaşılması üzerine günümüzde hala dimdik ayakta duran Bozdoğan Kemeri (Valens Kemeri) gibi pek çok su yapısı inşa edilmiştir. İstanbul'a yapılan haçlı seferleri dolayısıyla su yapılarının büyük oranda tahrip olması ile eski önemini kaybetmeye başlayan Belgrad Ormanı, İstanbul'un fethinin ardından, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olmasıyla, özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan tarafından Belgrad Ormanı'ndan Edirnekapı'ya kadar uzanan Kırkçeşme Su Yolunun inşa edilmesi ile tekrar önem kazanmaya başlamıştır.
Belgrad Ormanı yüzyıllar boyunca su üretimi fonksiyonuyla öne çıkmıştır, ancak 19.yüzyılın ikinci yarısından sonra ormanların işletilmesinde farklı bir bakış açısının benimsenmesi düşünülerek yurtdışından uzmanlar davet edilmiş ve bu tarihten sonra Belgrad Ormanı, Türkiye'de bilimsel temellere dayalı ormancılığın ilk adımlarının atıldığı ormanlardan biri olmuştur. 1910 yılında Bahçeköy’de Orman Mektebi âlisi’nin kurulmasıyla Belgrad Ormanı'nın eğitim-öğretim ve araştırma fonksiyonu da daha belirgin olarak gündeme gelmiş ve böylece günümüzde hala İstanbul Üniversitesi'ne bağlı olarak hizmet veren Orman Fakültesi'nin de esas temelleri atılmıştır. Yüzyıllardır süren gelenek Cumhuriyet'in ilanından sonra da bozulmamış ve orman su üretimi fonksiyonunun yanısıra, eğitim ve uygulama ormanı olarak sıkı bir şekilde korunmaya devam etmiştir. Bu yıllarda, dönemin Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün imzasının olduğu 12.11.1924 tarihli bir kararname ile muhafaza teşkilatı takviye edilen Belgrad Ormanı'nın, bir anlamda ülkenin umudu olarak bakılan yeni nesil orman mühendislerinin yetiştirilmesi için de en uygun yer olarak görülmesi ile birlikte ülkenin ilk örnek orman işletmesi, orman fidanlığı ve ilk arboretumu gibi ilklere imza atılmıştır.
Belgrad Ormanı, 1953 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile "Muhafaza Ormanı" olarak ilan edilmiş, 1956 yılında ise rekreasyonel faaliyetlere açılmıştır. İstanbul'da yaşayan büyük bir nüfusun ormandan, kültürel, estetik, turistik, eğlenme ve dinlenme gibi çeşitli yönlerden faydalanmasının sağlanması amacıyla Valide Sultan Bendi, Topuzlu Bend ve Neşet Suyu civarında piknik alanları yapılmış, daha sonra bu alanlar, ormanın benzer karakter taşıyan diğer yerlerine de dağıtılmıştır. Belgrad Ormanı içerisindeki Tabiat Parklarından biri olan Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı, ormanda günübirlik rekreasyonel faaliyetlerin gerçekleştirilebildiği, Belgrad Ormanı merkezinde odak noktası olan yeri ile Kır Lokantasında orman içi dinlenme imkanı da veren bir alandır. Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı'nın karşısında Geyik Üretme İstasyonu bulunmaktadır.
Ulaşım: Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı'na, özel araçlarıyla gelenler için Belgrad Ormanı Bahçeköy Giriş Kapısı ve Belgrad Ormanı Kurtkemeri Giriş Kapısından olmak üzere 2 ayrı noktadan giriş yapılabilmektedir. Toplu taşımayı kullanacak olanlar Bahçeköy'e varış için Yenikapı-Hacıosman Metro hattını kullanarak Hacıosman'a geldikten sonra "42HM Bahçeköy-Hacıosman" otobüsü, Metrobüs kullanarak Zincirlikuyu'na gelenler "42M Bahçeköy-Zincirlikuyu" otobüsü, Taksim yönünden gelenler "42T Bahçeköy-Taksim" otobüsü, Beşiktaş yönünden gelenler "Bahçeköy-Beşiktaş" minibüsü, Sarıyer yönünden gelenler "153 Bahçeköy-Sarıyer" otobüsü veya "Bahçeköy-Sarıyer" minibüsü ile Bahçeköy'e ulaştıktan sonra taksi ile Tabiat Parkına ulaşabilirler.
FLORA BİLGİLERİ
Belgrad Ormanı florası içinde 282 değişik tür belirlenmiştir. Bu bitki türlerinden 18’i doğal ağaç türü (sapsız meşe, saplı meşe, Macar meşesi, saçlı meşe, mazı meşesi, doğu kayını, adi gürgen, Anadolu kestanesi, yapışkan kızılağaç, gümüşi ıhlamur, sivri meyveli dişbudak, gürgen yapraklı karaağaç, ova akçaağacı, kuş üvezi, titrek kavak, adi fındık, aksöğüt, boz söğüt) 9’u ise ağaçlandırmalarla getirilmiş egzotik ağaç türleridir. Ormanın çalı ve ot katlarında var oldukları belirlenen diğer türler toplam 255 tanedir. Bunlardan 119’u, 574 örnek alandan yalnızca 9 ya da daha azında görülmüşlerdir. Ormanın alt katını oluşturan türlerin sayısı 136 kadardır. Ormanın ana ağaç türleri meşe (üçte biri) ve gürgen başta olmak üzere kayın ve kestanedir. Ancak bazı meşe türlerine seyrek rastlanmaktadır. Sapsız Meşe ve Macar Meşesi genel anlamda her yerde yaygın görülürken, Saçlı Türk Meşesi yaygın ama az, Saçlı Meşe, Mazı Meşesi ve Pırnal Meşesi ise dağınık ve daha az miktarlarda bulunmaktadır. Belgrad Ormanı'nda yaklaşık 400 bitki taksonu ve 6 endemik bitki taksonu bulunmaktadır.
FAUNA BİLGİLERİ
Belgrad Ormanı, İstanbul Boğazı ile Karadeniz kıyılarınca kuşatılan arazi parçasının bir bölümünü kaplamakta ve Türkiye'nin önemli kuş alanları içerisinde yer almaktadır. Belgrad Ormanı'ndaki kuşların, yıl içerisindeki sayıları ve türleri değişim göstermektedir. İlkbahar ve sonbahar aylarında tür sayısı artmakta, yaz ve kış aylarında ise azalmaktadır. Bu değişim, kuşların göç davranışına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Belgrad Ormanı; su kuşu, yırtıcı ve ötücü kuş türlerine göç döneminde ev sahipliği yapar.
Belgrad Ormanı, Karadeniz köstebeği (Talpa levantis), nesli küresel ölçekte tehlikede olan Tosbağa (Testudo graeca), Yalancı apollo adlı kelebek türünün nesli tehlike altında ve ülkemize endemik bir alttürünü (Archon apollinus nikodemusi) barındırır. Belli başlı hayvan türleri; memelilerde Sus scrofa (Yaban Domuzu), Canis aureus (Çakal), Vulpes vulpes (Tilki), Mustela nivalis (Gelincik), Lepus europaeus (Tavşan), Sciurus vulgaris (Sincap), Erinaceus concolor (Kirpi) ve Talpa europaea (Köstebek) olup; yılan, kaplumbağa, kertenkele ve kurbağa türleri de görülmektedir.
KAYNAK DEĞERLER
İstanbul gibi ucu bucağı görünmeyen ve milyonlarca irili ufaklı beton bloktan oluşan bir şehirde, ağaç denildiğinde aklımıza gelen ilk şey, bir parkta bir araya gelebilmiş bir ağaç topluluğudur. Belgrad Ormanı, bu ağaçların binlercesinden oluşan dev bir aileyi barındırmaktadır. Belgrad Ormanı'ndaki ağaçlar, toprağı adeta yeşil bir halı gibi örterek her bir bireyi yüzlerce canlıya ev sahipliği yapmaktadır. Bu ağaçların önemini, Belgrad Ormanında yaşayan birbirinden farklı rengarenk bitkiler, bu bitkilerin üzerinde umarsızca dolaşıp güzelliklerini sergileyen kelebekler, ölü ağaçlara tutunmuş ya da ağaçların köklerine yanaşmış olan mantarlar, ormanda adeta bir senfoni sahneye koyan kuşlar ile ormanın kuytu köşelerinde gün boyu gözlerden uzak dolaşıp geceleri keşfe çıkan diğer hayvanlar bilir. Dolayısıyla ağaçlar hem bireysel, hem de toplu olarak birçok canlıya sundukları çok çeşitli yaşam ortamlarıyla Belgrad Ormanının belkemiğini oluştururlar.
Belgrad Ormanı, bünyesinde çok çeşitli bitkileri barındırdığından, flora ve bitki coğrafyası bakımından da ayrı bir özelliğe sahip bulunmaktadır. Belgrad Ormanı'nı oluşturan ağaç ve ağaççıklar ile orman altında yaygın görülen türlerin % 56,1'i Orta Avrupa ile Balkan flora yayılış alanına ait bulunmakta, % 22'si bütün Akdeniz havzası ile Güney Avrupa, yani Akdeniz flora yayılış alanı içinde yer almakta, % 18'i Karadeniz ve % 3,9'u da dünyanın diğer kısımlarında yayılış göstermektedir.
Belgrad Ormanı'nın tüm doğal özelliklerini içerisinde barındıran Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı, ağırlıklı olarak meşe, gürgen ve kayın ağaçlarından oluşan doğal orman dokusu, bitki çeşitliliği, şehir gürültüsü ve kirliliğinden uzak temiz havası, sportif amaçlı faaliyetlerin gerçekleştirilebildiği orman içi sağlıklı yaşam doğal yürüyüş yolları, özellikle sonbahardaki görsel renk farklılıklarıyla, insanların kendi dünyalarıyla baş başa kalabildikleri huzurlu ortamıyla ayrı bir güzelliği barındırır.
Bizans döneminden itibaren İstanbul’a su sağlayan, ancak İstanbul'a yapılan haçlı seferleri dolayısıyla su yapılarının büyük oranda tahrip olması sonrası ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman döneminde Belgrad Ormanı içerisindeki su yapıları ele alınmış ve Mimar Sinan’ın abidevi eserlerinin yer aldığı Kırkçeşme Su Yolu inşa edilmiştir. Daha sonraki yıllarda yeni bendlerin yapımıyla bu şehre ferahlık veren su sistemi genişletilmiş ve 18.yüzyılın ilk çeyreğinde suyun İstanbul halkına yetmemesi nedeniyle ilk adımlarını Sultan I.Mahmud’un attığı ve daha sonraki yıllarda ek yapılarla geliştirilen Taksim Su Yolu inşa edilmiştir. Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı'na gelen ziyaretçilerin mevcut su tesisleri kapsamında inşa edilen Bendleri görmesi Belgrad Ormanı içerisine girdikten sonra mümkündür. Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı'ndan da girişi mevcut olan 6 km'lik parkurda yürürken Büyük Bend'i keşfetme yolculuğuna çıkılabilmektedir.
KÜLTÜREL DEĞERLER
Belgrad Ormanı, Mezolitik Dönem'den itibaren ilkel topluluklara barınma ve avlanmaları için kucak açmış, daha yakın dönemlere gelindiğinde ise, Bizans İmparatorluğu döneminde büyük bir önem kazanmıştır. İlk olarak bu dönemde, yüzyıllar boyunca kesintisiz olarak sürdüreceği şehre içme suyu sağlama işlevine kavuşmuştur. Ormanın, şehrin can damarlarından biri olduğunun anlaşılması üzerine günümüzde hala dimdik ayakta duran Bozdoğan Kemeri (Valens Kemeri) gibi pek çok su yapısı inşa edilmiştir. İstanbul'a yapılan haçlı seferleri dolayısıyla su yapılarının büyük oranda tahrip olması ile eski önemini kaybetmeye başlayan Belgrad Ormanı, İstanbul'un fethinin ardından, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olmasıyla, özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan tarafından Belgrad Ormanı'ndan Edirnekapı'ya kadar uzanan Kırkçeşme Su Yolunun inşa edilmesi ile tekrar önem kazanmaya başlamıştır. Kırkçeşme ile Uzunkemer, Mağlova Kemri, Güzelcekemer ve Paşakemeri gibi 33 sukemeri birbirine eklenerek Belgrad Ormanı'nın suları İstanbul'a taşındı. Bu dönemden itibaren, kaynağı Belgrad Ormanı olan Kırkçeşme Suyolu ve 18. yüzyılın ortalarına doğru inşa edilmeye başlanan ve 19. yüzyılın sonlarına doğru son halini alan Taksim Suyolu, babadan oğula aktarılan bir miras gibi değerlendirildi ve adeta bir devlet meselesi olarak ele alınarak korunmalarına büyük önem verildi.
Belgrad Ormanı içerisinde, Kömürcübent (1620), Büyük Bent (1724), Topuzlu Bent (1750), Ayvat Bendi (1765), Valide Sultan Bendi (1796), II.Mahmut Bendi (1839), Kirazlı Bent (1818) olmak üzere 7 adet bent inşa edilmiştir.
Adını, Kanuni Sultan Süleyman'ın 1521 yılında Belgrad seferi dönüşünde beraberinde getirdiği Sırp savaş esirlerini, günümüzde günübirlik kullanım alanı olarak faaliyet gösteren Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı'na yerleştirmesi nedeniyle "Belgrad" olarak adlandırılan köyden alan ormanın bütünlüğünün korunması için, Osmanlı padişahlarının neredeyse tamamı tarafından fermanlar verilmiştir. Ancak, buraya yerleştirilen Sırplar, bentlerin suyunu kirletince ormandan çıkarıldılar. 1894'te çevre kirliliği yaratan Belgrad Köyü kaldırıldı. Sırp esirlerin yaşadığı Belgrad Köyü, Tabiat Parkı'nın sınırları içinde bulunmaktadır. Alan içerisinde korunması gereken kültür varlığı olarak tescil edilen kilise kalıntısı da yer almaktadır.
Belgrad Ormanı, 1953 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile "Muhafaza Ormanı" olarak ilan edilmiş, 1956 yılında ise rekreasyonel faaliyetlere açılmıştır. İstanbul'da yaşayan büyük bir nüfusun ormandan, kültürel, estetik, turistik, eğlenme ve dinlenme gibi çeşitli yönlerden faydalanmasının sağlanması amacıyla Valide Sultan Bendi, Topuzlu Bend ve Neşet Suyu civarında piknik alanları yapılmış, daha sonra bu alanlar, ormanın benzer karakter taşıyan diğer yerlerine de dağıtılmıştır. Bunlardan birisi de bahsedildiği üzere Sırp esirlerin yaşadığı Belgrad Köyü kalıntılarının yer aldığı Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkıdır.
Bugüne gelindiğinde dev bir metropolün yanı başında halen dimdik ayakta durmaya çabalayan Belgrad Ormanı, hızlı şehir yaşantısı içinde, iyiden iyiye yitirmeye başladığımız doğanın zarif güzelliğini, içinde barındırdığı zengin tarihi ve kültürel değerleri ile tekrar tekrar keşfedilmeyi beklemektedir.
REKREASYON İMKANLARI
Günümüzde Belgrad Ormanı, yaklaşık 15 milyon kişiye ev sahipliği yapan İstanbul kentinin başlıca rekreasyonel alanlarından biri olmuştur. Orman, özellikle bahar aylarının başından sonbaharın ortalarına kadar binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Bu ormanda yapılan faaliyetlerin başında da piknik yapmak gelir.
Belgrad Ormanı, tarih içinde her ne kadar büyük oranda şehre kaliteli su sağlaması bakımından ön plana çıkmış olsa da, avlanma, yürüyüş, piknik ve kısa süreli konaklamalar gibi çeşitli aktiviteler de bu ormanda gerçekleştirilmiştir. Orman, özellikle Avrupalı seyyahlar, sefirler ve diplomatlar için yüzyıllar boyunca İstanbul'un gözde sayfiyelerinden biri olma özelliğini korumuştur. Belgrad Ormanı'nın su üretimi fonksiyonu nedeniyle dikkatlice korunması, ormanın doğal karakterinin bozulmasını da önlemiş ve dolayısıyla burası bir sayfiye yeri olarak dikkat çekmiştir.
Belgrad Ormanı'nda yer alan Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı'nda günübirlik piknik, bisiklet ile gezinti, patika yollarda veya tabiat parkından girişi bulunan 6 km'lik parkurda yürüyüş yapılabilir. Doğa fotoğrafçılığı, flora veya fauna araştırmaları gibi aktivitelerde bulunulabilir. Ayrıca günümüzde tabiat parkı içerisinde bulunan Belgrad Köyü kilise kalıntısı görülebilir.