Beydağları (Olimpos) Sahil Milli Parkı
Antalya / Kemer / Arslanbucak
36 2294 Yorumları okuAntalya / Kemer / Arslanbucak
36 2294 Yorumları okuÜcretsiz olarak bu alanı yönetebilirsiniz.
Antalya, Sarısu mevkiinden Adrasan'a kadar olan Beydağlarının sahil kısmnını kapsayan alandır. Bu alanda da pekçok ormanlık alan, kumsal, vadi, kanyon vb mevcuttur. Kamp için ücretli özel alanlar olduğu gibi ücretsiz serbest çadır kurulabilen alanlarda vardır. Örneğin Çıralı ile Tekirova arasındaki Teke ve Maden koyları yürüyerek veya tekne ile ulaşılabilen ve herhangi bir tesisin veya imkanın olmadığı koylardır.
Bununla birlikte en yüksek ilgiyi gören, Olimpos antik kentinin olduğu bölgede konaklama genellikle ağaç bungalov tipi evlerde olmakla birlikte çadır veya karavan kampçılığı yapılabilecek serbest alanlarda mevcuttur.
Ücret Bilgisi Bulunamadı
Adresi: Arslanbucak, 07980 Kemer/Antalya, Türkiye
Koordinatları: 36.5935559, 30.5130971
BEYDAĞLARI (OLYMPOS) SAHİL MİLLİ PARKI
Beydağları Sahil Milli Parkı Antalya’nın Sarısu Mevkiinden başlayarak Akdeniz'e paralel olarak uzanan birinci dağ sırasını takip ederek, Kumluca İlçesi Gelidonya burnuna kadar uzanmaktadır. Milli Park olarak 1972 yılında ilan edilmiştir. Yüz ölçümü 31.165,88 hektardır. Batı Torosları oluşturan genç Beydağları kaya itibariyle başlıca serpantin ve kalkerden oluşmaktadır. Kıyı bölgelerde kızılçam olan orman örtüsü, yükseldikçe yerini karaçam ve sedire bırakmaktadır. Flora yönünden çok zengin olan parkta bine yakın bitki türünden
yirmi iki tanesi parka özgü endemik türdür.
Ayı, kurt, tilki, yaban keçisi, vaşak, sincap, oklu kirpi gibi kara memelilerinin yanında kıyılarda nadir de olsa Akdeniz fokuna rastlanmaktadır. Deniz kaplumbağalarının yumurta bıraktığı Tekirova ve Çıralı Sahilleri özel koruma altındadır. Antik Likya bölgesinde yer alan Milli Parkta; Idyros, Olympos ve Phaselis Antik Kentleri ve Likya'nın sönmeyen ateşi Chimera bulunmaktadır.
Yöreyi ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler Milli Park içerisinde yer alan Turistik Tesislerden, Günübirlik Alanlardan, Mola Noktalarından, Tur Güzergahlarından ve Tahtalı Dağına Kurulu bulunan teleferik hattından yararlanabilmektedir.
0-2365 m yükselti farklılığı ve değişik bakı özelliği ile zengin biyolojik çeşitliliğe sahip milli parkta, Akdeniz iklim tipinin bitki topluluklarını sergileyen orman ve maki örtüsü içerisinde Sakız Ağacı (Pistasia terebinthus), Yabani Zeytin (Olea oleaster), Sandal (Arbutus andrache), Keçiboynuzu (Ceretonia ciliqua), Defne (Laurus nobilis), Tespih (Styrax officinalis) vb. 865 bitki türü tespit edilmiş olup , 25 adedi bölge endemiği olup sadece bu bölgede yetişmektedir. Bunların toplam tür sayısına oranı (%3’tür). 154 (%18) adedi Türkiye endemiği olarak tanımlanmıştır. Parkın denize bakan kısımlarında kızılçam ve maki formasyonundan oluşan bir kombinasyon aniden yükselen dağlarla birlikte vahşi bir görüntü sağlamaktadır.
Milli parkta, yaban keçisi (Capra aegagrus), şah kartal (Iquila heliaca), vaşak (Felis lynx),kurt gibi sayıları her geçen gün azalan önemli türler barınmakta ve üremektedirler. Türkiye’de bulunan 456 kuş türünün 72 adedi milli parkta görülmektedir.
Ayrıca burada 3 tür endemik kelebek yer almakta, bunun yanı sıra Likya Semenderi (Lyciasalamandra irfani) Milli Parkın endemik türlerindendir.
Coğrafi bakımdan Likya’nın bir parçası ve Egeli insanlar tarafından kurulmuş olmasına rağmen bu şehirler açık körfezin karşı tarafında bulunan Pamfilya şehirleri ile ilişki halinde idiler. Sahildeki bu yerleşmeler sayıca az olmasına rağmen çok eski tarihlere dayanır. Çamdağı tünelinin güney ağzındaki 9000 yıl önce kullanılan Beldibi mağarası bunu belgelemektedir.
Zengin biyolojik çeşitlilik, epik ve jeomorfolojik oluşum (Göynük kanyonu, Beldibi kanyonu) ile birlikte, 1972 yılında, 69800 hektarlık alan milli park alanı olarak ilan edilmiş olup 1988 yılında yerleşim alanlarının milli park sınırları dışında bırakılması ile Park bugün 34425 hektarlık bir alana sahiptir.
100 km.’lik Sahil boyunca deniz seviyesine kadar inen kızılçam ormanı ve maki formasyonu, antik kentleri, hemen sahilin yanı başında 2365 m yüksekliğe sahip Tahtalı(Olimpos) Dağı, Olimpos Antik Kentinin yakınında yer alan Bellerophon efsanesine de sahne olan Yanartaşı ve park içinde yer alan 25 adet yöre endemiği, 154 adet Türkiye endemiği bitki türü parkın başlıca kaynak değerlerindendir. Endemik türlere örnekler; Orchis italica Fritillaria acmopetala Paeonia turcica Muscari muscarimi Gynandriris sisyrinchium Orchis sp. Ophrys sp. Orchis anatolica Adonis annua Anemone blanda Sedum sempervivioides Fritillaria sp.
Antik çağlarda Likya olarak bilinen bölgenin doğusunda yer alan Milli Park tarih öncesi dönemlerden itibaren iskan bölgesi olmuştur. Sahilin kuzeyindeki Beldibi mağarasındaki buluntular bunu ispatlamaktadır.
Pamfilya ve Likya sahilleri arasında bulunan Milli parkın içerisinde 100 km’lik sahilde Olimpos, Phaselis, İdyros antik şehirleri yer almaktadır. Karadan ulaşımın zor olması nedeni ile bu şehirler denize dönmüşlerdir. Bu durum onların politik ve kültürel yapılarını da etkilemiştir.
Kent MÖ VII. yüzyılda Rodos'lular tarafından kurulmuştur. Uzun yıllar Likya'nın doğu kıyısının en önemli liman özelliğini korumuştur. M.Ö. 333'te Büyük İskender'i altın taçla karşılamaları şehir tarihinin en renkli sayfalarından biridir. Phaselis'in üç limanı vardır. Kuzey Limanı, Savaş Limanı veya Korunmuş Liman ve Güneş Limanı. Bunlardan en önemlisi güneydekidir. Kentin ortasında 20-24 metre genişliğinde muhteşem bir cadde vardır. Bu caddenin güney ucunda Hadrian su yolu kapısı bulunur. Caddenin iki yanında gezinti yolları ve dükkânlar vardır. Bunların da yakınında Hamamlar, Agora ve Tiyatro gibi kamu yapıları bulunur.
Şehre su taşıyan kemerlerden bir kısmı ayaktadır. deniz tarafında korunma için yapılmış duvarlar, agora, hamamlar, İmparator Adrian’ın şehre gelmesi şerefine yaptırılan kapı yıkılmış olmasına rağmen belirgindir. Caddeler, tiyatro kültürel etkinlikler düzenlemek için günümüzde hala kontrollü olarak kullanılmaktadır. Şehrin nekropol ve tapınak kısmında henüz kazı çalışması yapılmamıştır.
OLYMPOS
Olimpos antik şehrinde Homeros’un İlyada’sında geçen kimera ve bellerofon efsanesine konu olan çok eski zamanlardan beri yanan bir gaz alevi vardır. Şehrin ortasından geçen çayın kenarına gemilerin yanaşmasına imkan veren rıhtım ve diğer yapıların önemli bir kısmı tahribat görmüş olmalarına rağmen yerlerindedir. Kazı çalışmaları devam etmektedir.
LİKYA YOLU
Likya uygarlığı tarafından kullanılan ve kökleri M.Ö. IV. yüzyıla uzanan tarihi Likya yolu doğa ve tarihle iç içe muhteşem bir yürüyüş parkurudur. Dünyanın en güzel 10 yürüyüş rotasından biri olarak kabul edilen Likya Yolu, Antalya'dan başlayıp Fethiye'de son bulan 509 km'lik uzunluğa sahiptir. Yolun 125 km'si Milli Park içerisinde ve çevresinde bulunmaktadır.
PHASELIS
Bir Likya kenti olan Olympos'un Helenistik devirde kurulduğu sanılmaktadır. Likya Birliği içinde üç oy hakkı bakımından 6 büyük kentten birisidir. Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte, M.Ö. 168-78 yıllarında basılan Likya Konfederasyon sikkelerinde adı geçmektedir. İktisadi bir birlik olan Likya Konfederasyonu konseyinde, Olympos’un üç oy hakkı olduğu bilinmektedir. Olympos antik kenti tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de dikkat çekmektedir.
Ayrıca Adrasan Limanı ve Gagai diğer görülmesi gereken tarihi yerleşimlerdir.
Beydağları Sahil Milli Park’ında, Topçam, Küçük Çaltıcak, Büyük Çaltıcak, Kargıcak, Beldibi,
Göynük Kanyonu, Kesme Boğazı, Olympos, Yarıkpınar, Çıralı Yanartaş (Chimera) halkımızın yoğun olarak kullanmakta olduğu başlıca Günübirlik Kullanım Alanı ve Mola noktalarıdır.
Akdeniz iklim şartlarına sahip Milli Parkta; yılın her mevsiminde, Deniz sporları, piknik, kamp, yürüyüş, yamaç paraşütü vb. açık alan aktiviteleri yapılabilir ve arkeolojik alanlar gezilebilir.
Milli Park içerisinde doğa yürüyüşü yaparak, denizden başlayıp dağların eteklerine doğru yol alınabilir, bine yakın bitki türü, yükseklerinde zümrüt yeşili sedir ağaçları ile kaplı Milli Park içerisinde doğa ile baş başa kalabilirsiniz. Doğa yürüyüşü isteyenlere tavsiye edilecek yerler; Göynük-Ovacık, Tekirova-Çıralı, Sarıçınar-Göynük, Beycik-Çukuryayla patikaları, Göynük
Kanyonu sayılabilir.
GÖYNÜK KANYONU
Kemer ilçesi Göynük Beldesinde bulunan Göynük Kanyonu Tur güzergahı adrenalin tutkulu turistlerin gözdesidir.
Göynük kanyonu girişinden daha sonrası ziyaretçileri muhteşem manzaralı bir doğa yürüyüşüne bırakmaktadır. 2 - 3 kilometre süren bu yürüyüş boyunca doğal havuz ve göletlerde suya girilebilmekte manzara eşliğinde stres atılabilmektedir.
Yürüyüş sonunda gelinen yerde ise asıl Göynük Kanyonu’nun girişi bulunmaktadır.
Burada kanyoning yapılarak doğa harikası şelaleler ve manzaralar görülebilmektedir.
Likya Yolu'nun çok özel bir bölümü tur güzergahı içerisinden geçmektedir. Kanyon içerisinde
zip line ile yerden 40 metre yükseklikte, saatte 65 km hızla adrenalin dolu bir macera yaşanabilmektedir.
OLYMPOS TELEFERİK
Tahtalı Dağı, dünyada denize bu yakınlıkta 2.365 metre yüksekliğe ulaşan tek dağ olarak biliniyor. Tahtalı Dağı, 2365 metre yüksekliğinde, Batı Toroslar’ın denize dik yükseltileri içerisinde, Antalya Körfezi’nin sırtını dayadığı Beydağları bölümünde yer alır. Tahtalı,
mitolojide Zeus’un evi olarak bilinen OLYMPOS Dağı olarak da adlandırılır. Denizden
birdenbire yükselen ve denizi en iyi gören, dünyadaki ender seyirlik dağlardan biridir.
Zirve kasım ayından haziran ayına kadar kar ve buzla kaplıdır. İlkbaharda Sahra rüzgarlarının tozlarıyla kızıl kahveye dönüşür, yazları bulutlar dolayısıyla sık sık görünmez olur. Yaklaşık 1900 metre yüksekliğinde bitkisiz bölge başlar. Zirveye Beycik patikasından
yürüyerek de ulaşılabilmektedir. Dağın yamacından Fethiye-Antalya arasındaki Likya yürüyüş yolu geçer. Aynı zamanda Tahtalı dağı dünyanın en yüksek yamaç paraşütü noktasıdır.
AYIŞIĞI PARKI
Ayışığı, Kemer’in uç kısmında, yat limanının yanında çam ağaçları ile çevrili, nefis kumsalı ve masmavi denizi ile sizi kendisine çekecek.Yeşilin mavi ile buluştuğu bir doğa harikası olan Ayışığı Parkında yer alan dinlenme alanlarında keyfinize keyif katacak, diğer aktiviteler ile de eğlenceyi yaşayacaksınız. Eşsiz güzellikteki denizinde yüzerken, nefis kumsalında da güneşlenmenin zevkine varacaksınız.
Ayışığı Koyunda ayrıca; Idyros antik kenti de yer almaktadır. Kentin günümüze ulaşan bu kalıntıları Günübirlik Tesislerin arka cephesinden itibaren kıyı boyunca görmek mümkündür.
Bunlardan Bizans dönemine ait olduğu sanılan bir kilise ve bu Kiliseye bağlı mekanlar M.S.
3 YY.’a ait tarihlenen bazilika, erken Roma döneminden gözetleme kulesi, işlevi tam olarak
saptanamayan yapılar en dikkat çekici olanlarındandır.
Kemer’in en popüler mekânı Ayışığı Parkı’nın en çekici kumsalı uluslar arası çevre ödülü
olan mavi bayraklı bir plajdır.
KESME BOĞAZI
Kemer İlçesinde Ovacık Gedelme Köy yolu üzerinde bulunan Ağva Deresinin oluşturduğu muhteşem görünüme sahip Kanyondan oluşmuştur. Araç ile Milli Parkın batı yönüne geçilen tek geçiş yoludur. Ağva Deresi yılın her mevsimi akar derecede su kaynağına sahiptir.
Kesme Boğazı Kanyonu üzerinde ziyaretçilerin dinlenme ihtiyaçlarına yönelik olarak;
Kesme Boğazı-1 günübirlik alanında piknik yapabilir, aynı zamanda doğanın sessizliği ile tüm stresinizden aranabilirsiniz. Kesme Boğazı-2 günübirlik alanında tarihi köprü manzaralı Ağva Deresinin serin sularında serinleyerek yöresel lezzetlerin tadına varabilirsiniz.
FOLKLORİK YÖRÜK PARKI
Kemer ilçesinde bulunan Folklorik Yörük Parkı yarımada karakterindeki Milli Park statüsündeki Devlet Ormanı Küçük burun üzerinde kuruludur.
Yörük kültürünün yaşayan açık hava folklor müzesi şeklinde sergilendiği konseptine
uygun kırsal alan peyzajıyla ve bu dokuyu tamamlayan müziğin tınısıyla, tavuklarıyla, horozlarıyla, tavşanlarıyla, kedileriyle, köpekleriyle, kuşlarıyla ekol durumunda özgün bir mekandır.
Akdeniz (teke) yöresinde 700 yılı aşkın geçmişi bulunan, günümüzde tüm özellikleriyle
kaybolarak yok olma noktasına gelen yaşam tarzımızı yaşayan açık hava folklor müzesi işleviyle sergilenmektedir.
ÇIRALI YANARTAŞ (CHIMERA)
Olympos'un sönmeyen ateşi: Yanartaş, Antalya'nın Kemer ilçesi Ulupınar köyü yakınlarında küçük, tarihi ve turistik önemi olan doğalgaz kaynağı. Denize yakın manzaralı bir konumda yer alır, taşlar arasından çıkan alevler ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.
Çıralı plajının kuzeyindeki kayalıklarda yer alan doğalgaz kaynağı, eski Yunan mitolojisine konu olmuştur. Yunan Mitolojisi'nde Homerosun Ilyada destanına göre efsane şu şekildedir;
Ephyra Kralı Glaukos’un oğlu Hipponoes bir av partisinde kardeşi Belleros’u öldürür ve “Belleros’u Yiyen” anlamına gelen Bellerophontes adını alır. Ephyra’dan sürülen Bellerophontes, Argos kralına sığınır. Belleros’u yanlışlıkla öldüren ve buna çok üzülen güçlü ve yakışıklı Bellerophontes, üzüntüyle gittiği Argos’ta kralın karısı Anteia’nın ahlaksız
tekliflerine evet demediği için iftiraya uğrar. Argos Kralı da onu Likya Kralı olan kayınpederine gönderir ve öldürülmesini ister. Törenlerle karşıladığı bu yiğit gence
misafirperverlik kuralları gereği dokunamayan Likya Kralı, Bellerophontes’den kurtulabilmek için ona, ölümüne yol açabilecek işler buyurur. Bunlardan birisi de, Chimera isimli canavarın öldürülmesi işidir. Zaten önü aslan, arkası yılan, ortası keçi olan ve ağzından alevler çıkaran Chimera ile karşılaşmak bile ölüm demektir.
Bu ölümcül görevi üstlenen Bellerophontes, Likya’nın başkenti Xanthos’dan yola çıkarak, bugünkü Akdağ’ın olduğu yerde, bir kaynağın kenarında mola verir ve uykuya dalar.
Rüyasında tanrıça Athena’yı görür. Tanrıça ona, uyandığında yanında bulacağı altın gemi, kaynağa su içmeye gelen kanatlı at Pegasus’un ağzına taktığında, Pegasus’un onun emrine gireceğini ve ancak Pegasus’un yardımıyla Chimera’nın hakkından gelebileceğini söyler.
Uyandığında yanında altın bir gem bulan Bellerophontes, hemen bir çalının arkasına saklanır. Akşamüzeri Pegasus’un havada süzülerek kaynağa inip su içtiğini görür. Aniden atın kulağından tutarak, altın gemi ağzına geçirir. Pegasus artık onun emrindedir.
Bellerophontes atın sırtına atlar ve Chimera’nın yurduna, yani bugünkü Yanartaş’a gelirler. Onları gören Chimera, ağzından çıkan alevleri öfkeyle üzerlerine gönderir, ama Pegasus'un akıllı bir manevrası sayesinde alevleri atlatıp, yanmaktan kurtulurlar. Bunun üzerine, Bellerophontes uzaktan ok ve mızrak yağdırmaya başlar canavarın üzerine. Chimera yaralanmıştır ama hâlâ direnmektedir.
Bellerophontes son mızrağını yakından ve öyle güçlü fırlatır ki canavar yerin yedi kat altına gömülür. Gömülür, ancak ağzından çıkan alevler sönmez, efsaneye göre hala yanan alevler Chimera’nın yerin yedi kat dibinden fışkıran alevleridir.