İlke KARATAŞ 3 yıl önce yazdı
İlke KARATAŞ 3 yıl önce yazdı
Efes Antik Kenti'nin, M.Ö. 6000'li yıllarda kurulduğu düşünülüyor. Bu şehir, bugünkü İzmir ilimiz yerinde ufak bir yerleşim yeri olarak kurulmuştur. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre kentin etrafındaki Ayasuluk Tepesi'nde Tunç Çağları ve Hititlere ait kalıntılar bulunmuş. Hitler Dönemi'nde kentin adı Apasas'tır. M.Ö. 1050 yıllarında Yunanistan'dan gelen göçmenler de Efes'te yaşamaya başlamıştır. Kent, M.Ö. 560 yılında Artemis Tapınağı'nın çevresine taşınmıştır. Bugünkü Efes ise M.S. 300 yıllarında Büyük İskender'in generallerinden olan Lysimakhos tarafından kurulmuştur.
Doğu ile Batı arasında kalan bu yer merkez görevi görmüştür. Konumu, politik ve ticaret merkezi olarak çağın en önemli liman kenti olmasını sağlamıştır. Kent, en zengin zamanlarını Roma Dönemi'nde yaşamıştır. Bu dönemde, Asya Eyaleti'nin başkenti olmuştur. 200.000 nüfusla o dönemin en yüksek nüfusa sahip metropolü haline gelmiştir. Hızla yükselen nüfus kentin ticaret ve ulaşım olanağını düşürmüştür.
Bu cadde, Efes'in en uzun caddesidir. Oedon ve Antik Limanı birbirine bağlamakla kalmayıp o zamanın kralları, din adamları, dönemin ileri gelenleri burada karşılanır, dini törenler de burada düzenlenirmiş. Caddenin her iki tarafında da bulunan göz alıcı sütunlar gelen misafirlere hoş bir karşılama sunarmış.
Büyük tiyatro olarak da adlandırılan, antik dönemin en büyük açık hava tiyatrosu 24.000 kişilik kapasiteye sahiptir. O dönemde gladyatör dövüşleri burada gerçekleştirilirmiş.
Bu tiyatro, St. Paul'ün vaazlarını da gerçekleştirdiği yer olduğu için Hristiyanlık adına çok önemli bir konumdadır.
Efes'te bulunan en güzel yapılardan biri olan, 14.000'den fazla kitabı barındıran Celsus Kütüphanesi antik dünyanın en büyük 3. kütüphanesidir. Burası, Roma İmparatorluğu'nun en önemli mimarlarından olan Vitruya tarafından tasarlanmıştır. Mimarisiyle herkesin dikkatini üstüne çeken bir yer olmayı başarmıştır. Kütüphanenin dışında 4 heykel vardır. Heykeller farklı farklı şeyleri temsil etmektedir. Akıl, Erdem, Kader, İlim - Bilim.
M.S. 106 yılında ölen Efes valisi Celsius adına oğlu tarafından yaptırılmıştır.
Kütüphane meydanından tiyatroya kadar sütünlarla kaplı olan bu cadde, hem yayalar hem de arabalar tarafından kullanılmaktaymış.
Mermer Caddesi üzerinde bulunan genelev bulunmaktadır. Ticaret için limana gelen erkekler tarafından daha çok kullanıldığı düşünülse de kentte yaşayan erkeklerin de kullandığı düşünülüyor. Bu geneleve şehirden birçok gizli geçit olduğu varsayılmaktadır.
Tarihin ilk reklam panosu olarak da genelevin reklamı düşünülebilir.
Birkaç kattan oluşan bu evlerde zenginler kalıyormuş. Hamam ve kalorifer sistemi bulunmaktaymış. Duvarda bulunan mermer ve mozaikler de dönemin lüksü olarak gösterilmebilir.
Tuvaletler o dönemde sadece ihtiyaç olduğu için değil sosyalleşmek için toplanma yeri olarak da kullanılırmış.
Büyük bir havuz etrafına kurulan tuvaletlerde her daim akan su vasıtasıyla atıklar kanalizasyonlara taşınmaktaymış. Kişiler burada tuvaletlerini yaparken ve sosyalleşirken uzun kıyafetler giymekteymiş
Bu hamam, M.S. 400'lü yıllarda Skolastikia adlı bir kadın tarafından restore edildiği için bu adı aldığı biliniyor. Hamam sıcak su odası, ılık su odası, soğuk su odası ve soyunma odası şeklinde dört bölümden oluşuyor. Hamamın, latrina ve geneleve gizli geçitlerle bağlandığı söyleniyor.
Roma İmparatoru Hadrianus adına yapılan tapınağın amacı ise Efes'i ziyaret eden imparatoru onurlandırmak olarak söylenmektedir. Tapınağın önünde Tike ve Medusa kabartmaları ve dört Roma İmparatorunun heykelleri bulunmaktaymış. Galerius, Maksimianus, Diocletianus ve Constantinus.
M.S. 102 - 114 yılları arasında Roma imparatoru Traianus ve Efesli Artemis adına inşa edilmiştir. Çeşmenin etrafında birçok heykel bulunmaktaymış. Bunlardan biri de İmparator Trajan'ın heykeliymiş. Bu heykellerin bazıları günümüzde Efes Müzesi'de bazıları da British Muesum'da sergilenmektedir.
Herakles Kapısı'ndan başlayıp Celsus Kütüphanesi'ne doğru giden bu ana cadde üzerinde Trajan Çeşmesi, Hadrian Tapınağı ve Skolastika Hamamı bulunuyor.
M.Ö. 400'lü yıllarda yapılmış olan bu kapı ismini ön cephesinde bulunan Herakles kapartmasından alır. Hesakles Yunan Mitolojisinde Herkül anlamına gelmektedir. Bu kapı Kuretler Caddesi'ni yaya yolu haline getirmştir.
Şehirdeki en büyük yapılardan biri olduğu düşünülen, İmparator Domitianus adına yapılmış olan bu tapınağın en önemli özelliklerinden biri de bir imparator adına yapılan ilk tapınak olmasıdır. Günümüzde yalnızca temellerine ulaşılmıştır. Domitianus'un heykelinden sadece baş ve bir kol kısmı kalmıştır.
M.S. 1. yüzyılda İmparator Augustus döneminde kurulmuştur. Burada yönetime dair meseleler, diplomatik ilişkiler konuşulurmuş. Şehrin üst düzey yöneticisinin makamı da burada bulunmaktaymış. Bina, tanrı ve imparator heykelleriyle doldurulmuştur. Kalın sütünları bulunan bu yapının en önemli görevi yapının içinde, kentin özgürlüğünü simgeleyen kutsal kent ateşinin söndürülmemesini sağlamakmış.
Efes Müzesi'ndeki Artemis heykelleri burada bulunmuş ve daha sonra müzeye taşınmıştır.
Odeonlar tiyatrolar gibi devasa olmayan, daha küçük grupların toplanması amacıyla yapılan, genellikle meclis üyelerinin toplantı yaptığı yerlerdir. 1.400 kişilik kapasiteye sahiptir. Konserler de verilmekteymiş.
Karasu'dan Kefken'e Gizli Bir Koy Keşfettik! (Şehirden Köye Göç ve Tatil)
Deniz Can SÖNMEZOĞLU 1 yıl önce