GENEL BİLGİLER
Tabiat Parkı’nın bulunduğu 10 ha büyüklüğündeki alan ilk olarak 24.12.1992 tarihinde mesire alanı olarak tescil edilmiştir. Daha sonra mülga T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 12.09.2006 tarih ve 5811 sayılı yazısıyla, Aladağ Göleti çevresinde 10 ha Alana sahip “B” tipi Göksu Mesire Yerine, Orman Genel Müdürlüğü’nün uygun görüşü doğrultusunda 15 ha alan ilave edilerek 25 ha olarak “A” tipi mesire yeri olarak tescil edilmiştir. Son olarak, mesire yeri statüsünde olan alan, mülga T.C. Çevre ve Orman Bakanlık Makamı'nın 11.07.2011 tarih ve 903 sayılı Olur'ları ile 25 ha'lık Göksu Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir ve korunan alan statüsüne kavuşmuştur.
25 ha büyüklüğe sahip olan Bolu Göksu Tabiat Parkı’nın tamamı, Bolu İli’ne bağlı Merkez İlçesi idari sınırları içinde kalmaktadır. Tabiat Parkı; T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, IX. Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Bolu Şube Müdürlüğü’nün sorumluluğundadır.
Özel mülkiyetin ve mera alanının bulunmadığı Tabiat Parkı'nın tamamı devlet ormanı statüsündedir. Tabiat Parkı, ormancılık yönetimi açısından T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, Bolu Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı, Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı Aladağ Orman İşletme Şefliği sınırları ve sorumluluk alanı içinde yer almaktadır.
FLORA BİLGİLERİ
Yapılan arazi çalışmaları ve literatür kaynaklarının taranması sonucunda 86 familya, 206 cins ve bu cinslere ait 245 takson tespit edilmiştir. Bu taksonlardan 17’si Karadeniz Elementi (Hirkanya ve Öksin Elementleri dahil), 53’ü Avrupa-Sibirya (Kafkasya Elementleri de dahil), 13’ü İran-Turan, 17’si Akdeniz (Doğu Akdeniz elementleri dahil) fitocoğrafik bölgesine ait iken, 6 tanesi de kozmopolit olup dünya ölçeğinde yaygın dağılışa sahiptir. Geriye kalan 129 takson ise ya herhangi bir fitocoğrafik element içerisine dahil değildir veyahut da henüz dahil edilmediği için belirsiz statüdedir. 2 adet endemik bitki taksonuna (Abies nordmanniana Spach subsp. bornmuelleriana(Mattf.) Coode&Cullen – ULUDAĞ GÖKNARI, Dactylorhiza saccifera (Brongn.) Soo subsp. bithynica (H.Baumann) Kreutz - BALKAYMAK) doğrudan gözlem yoluyla rastlanılmış, 5 adet bitki taksonunun (Linum flavum L. subsp. scabrinerve (DAVIS) DAVIS - KETENOTU, Digitalis lamarckii Ivanina – YÜKSÜKOTU, Crocus ancyrensis (Herb.) B.Maw – ANKARA ÇİĞDEMİ, Muscari aucheri (Boiss.) Baker – GÖK MÜŞKÜRÜM (ARAP SÜMBÜLÜ), Gagea bithynica Pasch. – AKYILDIZ) ise habitat özellikleri ve geçmiş literatür verilerinin kıyaslanması sonucu alan ve yakın çevresinde yaşama olasılığı çok yüksek oranlarda olduğu için alanın endemik bitki listesine dahil edilmiştir. Sonuç olarak çalışma alanı ve yakın çevresine ait toplamda 7 adet endemik bitki taksonu varlığından söz edilebilir
FAUNA BİLGİLERİ
Göksu Tabiat Parkı 25 hektarlık bir alana sahip olmakla birlikte orman ve göl gibi faunistik yapıyı çeşitlendiren ve zenginleştiren habitatlara sahiptir. Doğal kaynaklar ekolojik olarak sınıflandırıldığında yenilenebilir ve yenilenemez kaynaklar olarak sınıflandırılabilir. Yenilenebilir özellikteki doğal kaynaklar, belli sınırlar içerisinde kendi kendini yenileyebilen veya tüketilmesi mümkün olmayan doğal kaynaklardır. Küresel ölçekte su da yenilenebilir özellik gösteren doğal kaynaklar arasında değerlendirilmektedir. Belirli kullanım sınırları içerisinde su hidrolik döngü yoluyla kendi kendini durmadan yenileyebilir.
Zamana ve mekana bağlı olarak çevresel yapının şekillenmesinde hem karasal hem de sucul sistemler arasındaki kuvvetli etkileşimler mevcuttur. Karasal hayat üzerinde meydana gelecek değişimler uzun dönemler sonunda sucul habitat ve buna bağlı olarak sucul ekosistem üzerinde önemli etkiler ortaya çıkarabilir.
KAYNAK DEĞERLER
Bolu İline 35 km. uzaklıkta olup, çok yaşlı sarıçam ormanı ve doğal güzellikleri barındıran bir alandır.
KÜLTÜREL DEĞERLER
Tabiat Parkı’nın bulunduğu Bolu ili ve çevresine; M.Ö. 1200’lü yıllarda bütün Hitit toprakları gibi Bolu da Friglerin elindeydi. M.Ö. 6. asırda Persler bölgeye hakim olmuşlardır. M.Ö. 336’da Büyük İskender Persleri yenerek Anadolu’nun birçok yeri gibi Bolu’yu da ele geçirdi. Büyük İskender’in ölümü üzerine Makedonya yıkılınca Bolu bölgesinde Bitinya Krallığı kuruldu. Yazılı belgeler, o dönemlerden kalan arkeolojik eserler ve tarih kaynaklarına göre, Trak göçleri sonunda Sakarya ve Filyos Nehrinin yayı içine yerleşen halk "Bithyn" ismi ile anılıyordu. Bu yüzden Bolu'nun da içinde bulunduğu Kuzeybatı Anadolu'ya "Bithynia" denilmiştir. Bithynler tarafından Salonia Campus denilen Bolu Ovası ve çevresinin adı Romalılar tarafından “Claudio Polis” olarak değiştirilmiştir.
Bolu ve çevre ilçeleri Türk sivil mimarisinin en güzel örneklerini bir araya toplamıştır. Bunların büyük çoğunluğu da iyi bir durumda günümüze ulaşabilmiştir. Kuşkusuz bunun da nedeni, bu evlerin sit alanlarında yer alışı veya eski eser tescilinin yapılmış olmasıdır.
Bolu ve çevresinde Osmanlıların ilk dönemlerine ait sivil mimari örnekleri günümüze gelememiştir. Beylikler ve Osmanlılar döneminde yapılan ilk sivil mimari örneklerinde çevredeki ağaçların kerestelerinden yararlanılmıştır. Özellikle buradaki ilk yapılanmada Çandı denilen büyük ağaç kütüklerinin uçları kertilerek çivisiz olarak, birbirlerine geçirilmek suretiyle binalar yapılmıştır. Bu tür mimarinin kökeni Orta Asya’ya kadar inmektedir. Buna dayanılarak da Beylikler ve Osmanlıların ilk dönemlerinde Orta Asya’nın mimari yönden izleri olduğu da Bolu yöresinde açıkça görülmektedir
Bolu Merkez ilçede okuma yazma bilen nüfusun oranı ülke genelinde olduğu gibi her iki cinsiyet için de sürekli olarak artış göstermektedir. Okuma yazma bilenlerin oranı 2000 yılında erkeklerde % 54,15 kadınlarda ise % 45,85 iken 2014 yılında erkeklerde % 48.20’ye, kadınlarda % 41,80’e düşmüştür.
Tabiat Parkı’nın bulunduğu ilçede okuma-yazma oranı oldukça yüksektir. Merkez ilçede okuma-yazma bilen nüfus toplam nüfusun % 96,87’sidir. Bu oran Bolu ili okuma yazma bilen nüfus oranından (% 95,03) ve Türkiye toplamı okuma yazma bilen nüfus oranından (% 94,84) yüksektir.
Tabiat Parkı yakınlarında yer alan Demirözü Yaylası’nda yaklaşık 300 kişi yaşamakta olup, temel geçim kaynakları hayvancılıktır.
REKREASYON İMKANLARI
Kırsal rekreasyonel alanlar kent insanına doğal çevreyi en iyi sunabilen alanlardır. İnsanlar bu tür alanları temiz hava, sessizlik, doğanın görsel çekiciliği vb. nedenlerle tercih etmektedir. Özellikle orman, vadi ve göl peyzajlarının hakim olduğu kırsal rekreasyon alanları, doğal ve coğrafik yapının elverdiği ölçüde trekking, kampçılık, tırmanma, doğa araştırması, bilimsel çalışmalar vb. eylemler için yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu tür eylemler ayrıca düşük maliyetleri ile kent insanına ekonomik dinlence olanağı da sunmaktadır.
Rekreasyonel aktiviteleri oluşturan unsurlardan birisi de estetik yani görsel çekiciliktir. İnsanlar ağaç, orman ve su kenarlarını rekreasyon yeri olarak tercih ederler. Suya dayalı rekreasyon, insanların suyun doğal ve kültürel zenginliklerine dönük dinlenme ve yitirilen enerjinin yeniden kazanılması eğilimleridir. İnsan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri, çekicilikleri ve rekreasyonel potansiyelinin büyüklüğü sebebiyle su ve kıyıları en fazla tercih edilen rekreasyon alanlarıdır.
Bolu Göksu Tabiat Parkı sahip olduğu doğal ve kültürel kaynak değerleri ile bilimsel amaçlı araştırmalara olanak sağlayan, insanların eğlenmelerine, dinlenmelerine ve kısa süreli tatil yapmalarına olanak veren orman ve göl peyzajlarının bütünleştiği doğal kaynak değerlerinin yanında, düzenlenmiş günübirlik kullanım alanıyla da Tabiat Parkı’na gelen ziyaretçilerin rekreasyonel kullanım taleplerini karşılayacak kullanımlara sahiptir. Tabiat Parkı; doğa yürüyüşü, bisiklete binme gibi aktiviteler için uygun alanlar içermektedir.