Ücretsiz olarak bu alanı yönetebilirsiniz.
Bodrum'un kuzeyinde, Milas yolu üzerinde, Kaynar Mevkiinde bulunan Usuluk Koyu Tabiat Parkı, sahip olduğu doğal kaynak değerleri ve bilhassa açık hava rekreasyonu yönünden farklı ve zengin bir potansiyele sahip olması ve günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyen yerli ve yabancı turistlerin dinlenme ve eğlenme ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Usuluk Koyu Tabiat Parkı, 2005 yılında &ld'Milli Parklar Kanunu&rd'nda belirtilen kurallar çerçevesinde 2011 yılında &ld'Tabiat Parkı&rd' ilan edilmiştir.
Ücret Bilgisi Bulunamadı
Muğla İli, Bodrum İlçesi hudutları içerisinde kalan Usuluk Koyu, sahip olduğu doğal kaynak değerleri ve bilhassa açık hava rekreasyonu yönünden farklı ve zengin bir potansiyele sahip olması ve günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyen yerli ve yabancı turistlerin dinlenme ve eğlenme ihtiyaçlarını karşılaması nedeniyle 1983 yılında “A Tipi Orman İçi Dinlenme Yeri (Mesire Yeri)” olarak ayrılmış, 05.07.2011 tarihinde de Bakanlık Makamının Olur'larıyla Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir.
14,30 hektar büyüklüğündeki sahanın tamamı devlet mülkiyetinde olup, orman rejimindedir. Orman ve deniz peyzajının eşsiz güzelliklerini barındıran tabiat parkında hakim ağaç türünü doğal yayılışlı Kızılçamlar ile çevrede ender rastlanan Akdeniz maki toplulukları oluşturmaktadır. Kızılçamın yanı sıra yabani zeytin, sandal ve pırnal meşesi tabait parkında bulunan diğer türlerdir.
Bodrum İlçe merkezine en yakın tabiat parkı olan Usuluk Koyu, bakir kumsalı, masmavi denizi, kent gürültüsünden ve kirliliğinden uzak temiz havası ile insanların dinlenmesine ve rekreasyonel etkinlikler yapmasına olanak sağlayan nadide alanlardan biri olup, tabiat parkından yöre insanının ve yerli/yabancı turistlerin özellikle yaz sezonunda günübirlik olarak rekreasyon amaçlı faydalanmaktadır.
Usuluk Koyu Tabiat Parkına Muğla-Milas-Bodrum devlet karayolunun 40. km’sinden ayrılan yol ile ulaşım sağlanmaktadır. Tabiat Parkı Muğla İline 103 km., Bodrum İlçesine 8 km., Milas İlçesine ise 40 km. mesafededir.
Tabiat Parkına hava ve denizyolu ile ulaşım imkânı bulunmaktadır. Bodrum uluslararası hava limanına yakın konumdadır. Milas-Bodrum Havalimanı Bodrum'a 35 km., tabiat parkına ise 22 km. mesafede yer almaktadır. Hava limanı Milas İlçe sınırları içerisindedir. Bodrum'da üç büyük marina ve büyük yolcu gemilerinin yanaşabileceği gemi yanaşma iskelesi mevcuttur. Marinaların ilk yapılanı Bodrum merkezde bulunan Milta marinadır. İkinci marina Turgutreis beldesinde bulunan D Marin ve üçüncüsü Yalıkavak beldesinde bulunan Port Bodrum'dur. Muğla İl sınırları içinde Fethiye, Marmaris, Bodrum ve Datça İlçeleri arasında denizyolu ile ulaşım imkânı sağlayan düzenli feribot seferleri yapılmaktadır.
Bodrum, Muğla ili sınırlarında ve Davis’in Grid sistemine göre C1 karesinde yer almaktadır. Bölgenin bitki örtüsünün çoğu Akdeniz elementlerinden oluşmuştur. Bodrum yarımadasında bugüne kadar yapılan floristik çalışmalarda 72 familyaya ait 346 bitki türü saptanmıştır. 2002 yılında yapılan başka bir çalışmada ise 89 familyaya ait 390 bitki türüne tespit edilmiştir.
Bodrum ilçesine 5 km mesafede bulunan Usuluk Koyunda yapılan floristik çalışmada alanda 210 Bitki türü tespit edilmiş olup, bu türlerden 4 tanesi endemiktir. Endemik türler IUCN kriterlerine göre LC (Least Concern) (IUCN-2001) kategorisine girmektedir ve geniş yayılıma sahip türlerden oluşmaktadır. Ancak tabiat parkı sınırları içindeki yayılımı fazla değildir.
Yapılan çalışmalar sonunda alanın çok küçük ve seyrek ağaçlı makilik olması, alanda daha önce bazı tesislerin yapılmış olması, küçük de olsa bir akar suyun bulunmaması, üst tarafından geçen oldukça işlek asfalt bir yolun bulunması gibi nedenlerle alanda, doğal yaşam özelliklerinin azaldığı, bu nedenle de omurgalı fauna elemanları, alanı, yerleşmeden çok beslenmek amacıyla kullandığı ve daha çok ziyaretçi olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle alandaki omurgalı türlerinin tespitinde alan ve yakın civarı dikkate alınmıştır.
İkiyaşamlılardan (Amphibia) 3 familyaya ait 3 tür, sürüngenlerden (Reptilia) 7 familyaya ait 12 tür, kuşlardan (Aves) 17 familyaya ait 29 tür, memelilerden 11 familyaya ait 20 tür, toplamda 38 familyaya ait 64 omurgalı türü bulunmakta ve bu türler arasında alanda endemik bir omurgalı tür bulunmamaktadır.
Alanda Mavi Baştankara (Parus caeruleus), Büyük Baştankara (Parus majör), Alakarga (Garrulus glandarius), Akdeniz Martısı (Larus melanocephalus), Kaya Güvercini (Columba livia) gibi kuş türleri, Tavşan (Lepus capensis), Oklu Kirpi (Hystrix indica), Yaban Domuzu (Sus scrofa), Batı Anadolu Tarlafaresi (Microtus lydius) gibi memeliler bulunmaktadır.
Tabi Değerler: Tabiat Parkı içinde mevcut ekosistem tipi orman ekosistemidir. Akdeniz Bölgesinden Ege Bölgesine geçiş zonu içinde yer alan Usuluk Koyunda hakim ağaç türünü doğal yayılışlı Kızılçamlar ile çevrede ender rastlanan Akdeniz maki toplulukları oluşturmaktadır. Bu maki toplulukları sadece Usuluk Koyunda değil, Bodrum Yarımadasının genelinde de görülmektedir. Kızılçamın yanı sıra yabani zeytin, sandal ve pırnal meşesi tabiat parkında bulunan diğer türlerdir. Tabiat parkı ve çevresinde, kendi halinde büyümüş doğal kızılçam meşcereleri mevcuttur. Bireylerin birbirine baskı yapması nedeniyle, gelişmede geri kalma ve fototropizma sonucu boşluklara yönelen ağaçların gövdelerinde form bozuklukları meydana gelmiştir. Bu durum estetik ve peyzaj açısından alana ayrı bir görsel özellik katmaktadır.
Tarihi Değerler: İnsanoğlunun Bodrum’daki macerasının 3000 yıla uzanan bir tarihi vardır. Bodrum’lu Tarihçi Herodot kentin MÖ. 1000 yıllarında Dorlar tarafından bugün kalenin bulunduğu yerde kurulduğunu yazmaktadır.
Halikarnassos en parlak dönemini MÖ. IV. yy’da yaşamıştır. Burayı Karya başkenti yapan Mausolos’un 24 yıl süren yönetiminde dünyanın yedi harikasından biri sayılan ve günümüze ancak temelleri ulaşabilen muhteşem Mausoleion anıtının yapımına başlanmıştır. Onun ölümünden sonra hem karısı, hem de kızkardeşi olan II. Artemisia anıt mezarın yapımını sürdürmüş, O da tamamlayamadan ölünce sanatçılar kendi olanaklarıyla anıtı tamamlamışlardır. Bu çalışmayla 36 sütunla çevrili İon tarzı tapınak bölümü, onun üzerinde 24 basamaklı piramix ve en üstte atlı bir araba ile Mausolos ve Artemisia’nın mermer heykellerinden oluşan 42 metrelik muhteşem bir eser ortaya çıkmıştır. Heykeller ve bazı kabartmalar bugün British Museum’da bulunmaktadsır. Bu eserler kaçırılmamış, padişahın izniyle götürülmüştür. Artemisia ölünce yerine İdrius, ondan sonra da Prenses Ada başa geçmiş, küçük kardeşi tarafından tahttan indirilen Ada kente hakim olan İskender (MÖ. 334) tarafından tekrar tahta çıkarılmıştır. İskender’den sonra bölge Lysimachos’un (MÖ. 301), sonra Ptolemaios’ların egemenliğine girmiştir. MÖ. 189’da Rodos, 167’de Bergama Krallığı’na bağlanmış, MS. IV. yy’da Karia döneminde Piskoposluk Merkezi haline gelmiştir. 1274’de Menteşe Beyliği bu bölgede kurulmuş ve 1522 yılında Kanuni Süleyman döneminde Osmanlı topraklarına katılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra adı Bodrum olarak değiştirilmiştir.
Eski kent bütünüyle bugünkü yerleşimin altında kaldığı için fazla bir şey ortaya çıkarılamamıştır. Bodrum’un üst tarafından geçen karayolunun yanındaki tepede bulunan ve restore edilen tiyatro da Maussollos döneminde yapılmıştır. Kent surlarının bir kısmı Gümbet yolundaki Myndos kapısında görülebilmektedir. Kentin simgesi sayılan Kale’nin gördüğümüz sonuncusu Saint Jean Şovalyeleri tarafından Sultan Çelebi Mehmet’in izniyle yapılmıştır. 1402’de yapımına başlanan kaleye zamanla eklemeler yapılmıştır. Bir depremle yıkılan Mausolleion’un kalıntıları kalede yapı taşı olarak kullanılmıştır. Kalenin kuleleri yapılışlarına göre Fransız, İtalyan, Alman, İspanyol ve İngiliz Kulesi olarak adlandırılmaktadır. Kale bugün müze olarak düzenlenmiştir. Ülkemizin ilk ve tek sualtı müzesi burada bulunmaktadır.
Bodrum Yarımadasının Antik Yerleşimleri
Yarımadada Halikarnassos’tan başka en az 12 antik kent daha vardır. Bu kentler sırasıyla Pedasa, Telmissos (Gürece), Termera ve Aspat kalesi, Müsgebi (Ortakent), eski ve yeni Myndos, Uranion, Madnasa, Sibda (Side), Yeni Karyanda, Syangela, Theangela, Kindye (Sığırtmaç), Eski Karyanda ve Bargylia’dır. Bunların büyük bölümü Leleg yerleşimleridir. Halikarnassos Kralı 2. Mausolos döneminde bu yerleşimlerin altısının halkı Halikarnassos’a göçe zorlanmış, eski Myndos ve Syangela ise farklı yerlerde Helenistik düzende yeniden kurulmuştur. Böylelikle dağınık ve güçsüz kentçikler yerine güçlü ve mamur bir Halikarnassos yaratılması sağlanmıştır. Bargylia dışındaki yerleşimlerde bugüne ulaşan kalıntılar genellikle sur ve burç parçalarıdır. Yerleşimler genellikle dağlık tepelik yerlerde bulunmaktadırlar.
Pedasa, Konacık beldesi sınırları içerisinde, Bodrum yarımadasında varlığı bilinen 6 Leleg kentinden biridir. Bodrum’dan kuş uçuşu 4 km kuzeyde, ormanla kaplı tepelerden birindedir. Konumundan dolayı günümüze daha az bir yıpranma ile ayakta kalmış PEDASA eski Hititçedilinde Keçi yolu ( Patika) anlamındadır. Buraya yol olmadığı için ancak yürüyerek ulaşılabilmektedir. Çevre halkı Pedasa' dan Gökçeler kalesi diye söz eder. PEDASA, ünlü tarihçi Heredos'a göre M.Ö.IV ve V. Yüzyıllarda bölgenin en önemli ticaret kentidir. Bakımlı üzüm bağlarından elde ettikleri şarapları günümüz yerleşiminde Çırkan Köyü üzerinden Bitez Limanından ihraç etmeleriyle ünlü olan Pedasalılar özgürlüklerine aşırı düşkün olmalarıyla da anılırlar. Ortakent’teki Müsgebi de bir Leleg yerleşimidir. Bu yerleşimin nekropolisinde yapılan kazılarda, MÖ 15-13. yüzyıla tarihlenen Miken çanak çömlekleri bulunmuştur.
Aspat kalesi Akyarlar Aspat koyuna bakan konik tepenin doruklarında, Termera antik yerleşimi ise 2 km yukarıda Mandra köyünün 1 km üzerindeki Asarlık Tepe’dedir. Aspat-Mandra köyü arasında yol yoktur. Ama Mandra köyüne Telmissos’un bulunduğu Gürece köyünden başlayan yolu izleyerek araçla ulaşılabilmektedir. Termera kenti de diğer Leleg kentleri gibidir ve bugüne ulaşan kalıntı yok denecek kadar azdır. Doruktaki iç kale tümüyle yıkılmış, alttaki surların bir bölümü ise ayaktadır. Eski Myndos’da bir Leleg kentidir. Kadıkalesi’nden 1 km içeride, Bozdağ denen tepenin üzerindedir. Tepeye yol yoktur ve yürüyüş yaklaşık 1 saat sürer. Doruktan bugünkü Gümüşlük kentini ve yarımadanın büyük bölümünü içine alan manzara son derece etkileyicidir. Eski Myndos halkı, 2. Mausolos döneminde Yeni Myndos’a yerleştirilmiştir. Yeni Myndos Gümüşlük köyü ile iç içedir. Kent Mausolos döneminden sonra pek imar görmemiş, Roma egemenliğinde ise neredeyse unutulmuş olduğu için, bugüne ulaşan kalıntılar diğer yarımada kentlerinde olduğu gibi yok denecek kadar azdır. Kenti çevreleyen sur kalıntıları, Gümüşlük karşısındaki adacıkta da izlenmektedir.
Turgut Reis’ten Gümüşlük kavşağına ulaşıldığında ve kavşaktan Gümüşlük’e doğru 1 km ilerlendiğinde yolun 50 metre kadar uzağında kaya mezarları göze çarpmaktadır. Yalıkavak’ın 3 km güneybatısında Geriş Köyü’nün üstündeki iki tepede, adı Uranion olduğu sanılan Leleg yerleşiminin kalıntıları vardır. Kıyıdaki tepenin üzerinde anıtsal mezar (Mausoleion) kalıntıları sur ve burç kalıntıları, diğer tepede ise sur kalıntıları izlenebilir. Türkbükü ve Gölköy’e hakim tepeliklerden birinde Madnasa (Kökpınar Tepesi), diğerinde ise Sibda/Side (Karadağ) yerleşimleri bulunmaktadır. Her iki yerleşimden de bugüne ulaşan kalıntılar akropolis’teki sur ve burç kalıntıları ile etrafa dağılmış keramik çanak çömlek parçacıklarıdır.
Sibda için Yukarı Gölköy yolundan çıkıp Belen köyüne araçla gelmek gerekmektedir. Yarımadanın Gökova körfezi tarafında, Çiftlik köyüne bağlı Alazeytin mahallesinin üzerindeki tepenin doruğunda, Syangela kenti kalıntıları bulunmaktadır. Mahallenin bitiminden kalıntıların bulunduğu tepeye zeytinlikler arasından geçen 20 dakikalık yürüyüşle çıkılmaktadır. Bugüne ulaşan kalıntılar surlar, evler ve diğer yapılardır. Tepeden Gökova körfezi ve Orak adası görülmektedir.
2. Mausolos’un Syangela halkını yerleştirmek için kurdurduğu Thaengela ise Mumcular-Bodrum yolu üzerindeki Pınarlıbelen köyünün mahallesi Etrim köyünün 1.5 km üzerindeki tepededir. Köyden tepeye olan patika yol oldukça dik olup, yürüyüş zaman almaktadır. Kentten bugüne ulaşan kalıntılar arasında diğer Leleg kentlerinde olduğu gibi burç ve sur kalıntıları ön plandadır. Helen uygarlığının izlerini de taşıyan kentte ayrıca Stadion benzeri bir yapı, anıt mezarlar, kamu yapıları ve evler, kuyu ve sarnıçlardan kalıntılar bulunmaktadır. Kndye; Milas-Bodrum karayolu üzerinde, Güllük sapağını geçtikten sonra sağda, Kemikler köyü ile Sığırtmaç köyü arasındaki tepelik alanlardadır. Anayola oldukça yakın olan tepelerde kaba duvar parçalarından başka bir kalıntının bulunmadığı bu antik yerleşme Kndye kentidir. Sığırtmaç köyünden Güllük körfezine yönelindiğinde, Varvil koyuna uzanan yarımadanın ucunda Bargylia antik yerleşimine ulaşılmaktadır. Kalıntıların bulunduğu alan anayola 4 km uzaklıktadır. Helen ve Roma uygarlıklarının etkisinde oldukça parlak bir dönem geçiren Bargylia’da sütunları ve duvarları etrafa dağılmıştır. Roma Tapınağı, kabartmalı bir sunak, ancak küçük bölümü bugüne ulaşan tiyatro, sütun dayanakları kalmış bir stoa kalıntısı, Roma dönemi su kemerlerinden küçük bir parça, kent surları ve ilkçağ mezarlığı izlenebilmektedir. Güvercinlik karşısındaki Salih Adası üzerinde Karyanda kentine ait olduğu ileri sürülen kalıntılardan söz edilmektedir. Yeni Karyanda’nın ise bugünkü Gölköy’de olduğu iddia edilir. Ama her iki yerleşimi de kanıtlayacak kalıntıları görebilmek mümkün değildir.
Mimari Özellikler: Bodrum ve çevresinde sivil yerel mimarinin çok özgün örnekleri bulunmaktadır. Bugünün tipik Bodrum evlerine, bir Leleg kenti olan Müsgebi (Ortakent) kır evleri, Myndos sırtlarındaki Karakaya evleri model oluşturmuştur. Yörede “Bodrum Tipi” mimari yapı tarzı büyük ölçüde korunmuştur. Geleneksel Bodrum mimarisinin ortak özellikleri, penceresiz giriş katları, ikinci katta kapıları, içeriye çekme merdiven ya da köprülerle girilmesidir. Evler genellikle iki katlı, azami 120 m2., kapalı bahçeli, dış cephe beyaz boyalıdır. Evlerin bacaları bile şaşırtıcıdır. Kapılar, ahşap işlemeler, ahşap bezemeler yapılara zenginlik katar. Yasayla koruma altına alınan bu evlerin, merkezde, Ortakent'te, Gümüşlük'ün üstünde Kocakaya köyünde yoğun olarak gözlemlenebilir. Yerleşimler dar sokaklara sahiptir. İkinci konut üretimi bir hayli fazladır. Bu konutlar yazın az bir süre için kullanılmakta ve yılın büyük bir kısmında boş ve atıl durumda kalmaktadır. Bu yapı örnekleri binlerce yıllık uygarlıkların mirasıdır ve büyük ölçüde de korunmakta, yeni yapılara örnek olmaktadır.
Tabiat parkının tamamı devlet mülkiyetinde olup, orman rejimindedir. Orman ve deniz peyzajının eşsiz güzelliklerini barındıran tabiat parkında hâkim ağaç türünü doğal yayılışlı Kızılçamlar ile çevrede ender rastlanan Akdeniz maki toplulukları oluşturmaktadır. Kızılçamın yanı sıra yabani zeytin, sandal ve pırnal meşesi tabiat parkında bulunan diğer türlerdir. Bodrum İlçe merkezine en yakın tabiat parkı olan Usuluk Koyu, bakir kumsalı, masmavi denizi, kent gürültüsünden ve kirliliğinden uzak temiz havası ile insanların dinlenmesine ve rekreasyonel etkinlikler yapmasına olanak sağlayan nadide alanlardan biri olup, tabiat parkından yöre insanının ve yerli/yabancı turistlerin özellikle yaz sezonunda günübirlik olarak rekreasyon amaçlı faydalanmaktadır.