Dünya üzerindeki ilk resmi korunan alan çalışmaları, ABD tarafından gerçekleştirilmiş olup, bu çalışmalar kapsamında, sahip olduğu tabii güzellikler ve yaban hayatı sebebiyle, “Yellowstone Milli Parkı” , 1872 yılında, dünyadaki ilk milli park olarak ilan edilmiştir. 1933 yılında Londra’da imzalanan “Bazı Bölgelerdeki ve Özellikle Afrika’daki Doğal Flora ve Fauna’nın Korunması Sözleşmesi“ ile milli parklar, tabiat rezervleri ve benzeri diğer rezervlerin oluşturulmasına karar verilmiş ve ilk biyolojik çeşitlilik koruma çalışmaları başlatılmıştır.
Ülkemizdeki milli park çalışmaları ise 1956 yılında başlamıştır. Tabiatın ve biyolojik çeşitliliğin korunması çerçevesinde, 6831 sayılı Orman Kanunu’nda değişiklik yapılarak, orman teşkilatı tarafından bazı uygun ormanlık alanlar, milli park olarak ilan edilmiştir. Ülkemizin ilk milli parkı ; 1958 yılında ilan edilen, “Yozgat Çamlığı Milli Parkı” dır.
1983 yılında yürürlüğe giren 2873 sayılı Milli Park Kanunu ile milli park statüsü dışında; tabiat parkı, tabiatı koruma alanı ve tabiat anıtı gibi korunan alan statüleri de getirilmiş olup, değişik kaynak değerlerine sahip alanların, farklı statülerde koruma altına alınmasına imkân sağlanmıştır. Ayrıca Milli Park Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte statü verilecek olan alanların, orman ve orman rejiminde olması zorunluluğu kaldırılmıştır. Milli Park Kanunu’nun gayesi; ülkemizdeki milli ve milletlerarası düzeyde değerlere sahip; milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanlarının; belirlenmesine, özellik ve karakterleri bozulmadan korunmasına, geliştirilmesine ve yönetilmesine ilişkin esasları düzenlemektir.
Her köşesi ayrı bir güzelliğe sahip ülkemizde, 2020 itibariyle hali hazırda 44 adet milli parkımız mevcuttur. Milli parklarımız, sahip olduğu tabii, kültürel ve tarihi kaynakların yanı sıra çeşitli eğlence ve dinlenme imkânlarına da sahiptir. Milli Parklarımız; barındırdığı ekosistemler, habitatlar, endemik ve nadir türler ile birlikte yaban hayatının yerinde görülmesi, trekking, kamp vb. tabiat sporlarına imkân sağlaması, bilimsel araştırma ve gözlemlere açık olması, piknik ve eğlence fırsatları sunması ile doğa fotoğrafçılığı ihtiyacını karşılaması bakımından, birçok insan için önemli birer ziyaret noktasıdır.
Yozgat Çamlığı Milli Parkı, Karatepe-Aslantaş Milli Parkı, Soğuksu Milli Parkı, Kuş cenneti Milli Parkı, Uludağ Milli Parkı, Yedigöller Milli Parkı, Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Spil Dağı Milli Parkı, Kızıldağ Milli Parkı, Güllük Dağı (Termessos) Milli Parkı
Kovada Gölü Milli Parkı, Munzur Vadisi Milli Parkı, Beydağları (Olimpos) Milli Parkı, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı (2014'te çıkarıldı), Köprülü Kanyon Milli Parkı, Ilgaz Dağı Milli Parkı, Başkomutan Tarihi Milli Parkı, Göreme Tarihi Milli Parkı (2019'da çıkarıldı), Altındere Vadisi Milli Parkı, Boğazköy-Alacahöyük Milli Parkı, Nemrut Dağı Milli Parkı, Beyşehir Gölü Milli Parkı
Kazdağı Milli Parkı, Kaçkar Dağları Milli Parkı, Hatila vadisi Milli Parkı, Karagöl-Sahara Milli Parkı, Altınbeşik Mağarası Milli Parkı, Honaz Dağı Milli Parkı, Aladağlar Milli Parkı, Marmaris Milli Parkı, Saklıkent Milli Parkı, Troya Tarihi Milli Parkı, Küre Dağları Milli Parkı, Sarıkamış Allahuekber Dağları Milli Parkı
Ağrı Dağı Milli Parkı, Gala Gölü Milli Parkı, Sultan Sazlığı Milli Parkı, Tek Tek Dağları Milli Parkı, İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı, Nene Hatun Tarihi Milli Parkı, Botan Vadisi Milli Parkı, İstiklal Yolu Tarihi Milli Parkı, Kop Dağı Müdafaası Tarihi Milli Parkı, Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı, Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı, Yumurtalık Lagünü Milli Parkı
Yozgat Çamlığı Milli Parkı
Konumu:
Yozgat il merkezine 2 km. uzaklıkta Soğukoluk tepesinin kuzey yamacında yer almaktadır.
Kuruluşu:
1958
Alanı:
267 Ha.
Ulaşım:
Milli Parka Yozgat il merkezinden geçen E-88 karayolundan, 2 km.lik asfalt yolla ulaşılabilmektedir.
Konaklama:
Milli Park içinde 3 yıldızlı bir otel mevcuttur.
|
|
|
Kaynak Değerleri
Milli park, iç Anadolu’da insan etkisi ile meydana gelen (antropojen) step içerisinde yer alan sayılı relikt (kalıntı) ormanlardan biridir. Ortalama yüksekliği 1350 m. olan sahadaki arazinin morfolojik özelliklerini tepeler, sırtlar ve vadilerde parçalanmış dalgalı düzlükler meydana getirmektedir. Eski çağların bakir ormanlarından günümüze bu karaçam korusu ulaşabilmiştir. Milli parkın ana kaynak değerini, İç Anadolu steplerinde yaşamış doğal yaşlı ormanların son kalıntıları olan ve Kafkas Çamı da denilen 400-500 yaşlarındaki Karaçam Ormanları oluşturmaktadır.
Yapılan araştırmalara göre yaklaşık 300 yıl öncesine kadar Yozgat İli ve çevresinde geniş bir yayılış alanına sahip olan karaçam ormanları, usulsüz kullanım ve olumsuz iklim şartları neticesinde tahrip olmuştur. Bu olumsuzluklar sonucunda eski çağların bakir ormanlarından günümüze sadece milli park içerisindeki doğal karaçam ormanı kalmıştır. 1400 mt.de başlayan ormanlık alan, 1600 metreye kadar çıkmaktadır. Meşe ve ardıç toplulukları, step ekosisteminin örnekleri ile yaban hayatı zenginliği milli parkın temel kaynak değerlerini meydana getirmektedir. Milli park; Kartal, kızıl şahin, küçük atmaca, kumru, delice, tarla kuşu, sığırcık, sarı asma, arı kuşu, ardıç kuşu, karga, serçe, tepeli toygar gibi kuşlar ile yaban domuzu, tavşan, kızıl tilki, tarla faresi, kaplumbağa, yılan, kertenkele, sincap gibi yaban hayatı türlerine de ev sahipliği yapmaktadır.
Halk arasındaki inanışa göre; Kerem Aslı’yı ararken "Soğuk Tepe" adı verilen Yozgat Çamlığı Milli Parkı içerisindeki tepede dinlenmek için durmuş ve çamları göstererek “Bu çamlardan çamlar yetişsin, aşıklar kavuşsun, sarışın mavi gözlü çocuklar olsun.” dediği ve bu ağaçlardan türeyen çamlardan Yozgat Çamlığı'nın oluştuğu, Avşarlar ve Çapanoğlu eliyle korunarak günümüze ulaştığı rivayet edilmektedir. Ayrıca; yıllarca halk tarafından kullanılan kar kuyuları alanda bulunmaktadır.
Mevcut Hizmetler
Milli parkta yer alan 3 yıldızlı bir otel ve restoranı, kır Lokantası, kafeterya, piknik üniteleri, oyun grupları ile 3km ve 8km yürüyüş güzergahları ve yaban hayatı gözlemlememek için de önemli potansiyel mevcuttur. Alanda bulunan Tabiat Eğitim Merkezinde gelen herkese tabiat eğitimleri verilmekte, doğa ile bütünleşmek adına alanın görevlileri ile doğa yürüyüşleri, flora ve fauna gözlemi yapılabilmektedir.
Karatepe-Aslantaş Milli Parkı
Konumu:
Osmaniye ili, Kadirli ilçesi yakınındadır.
Kuruluşu:
1958
Alanı:
4295 Ha.
Ulaşım:
Akdeniz Bölgesi’nde, Osmaniye ilinin Kadirli ilçesine 22 km. uzaklıkta ve Ceyhan Irmağının kenarında yer alan Milli Parka Adana-Kadirli ve Adana-Osmaniye karayolu ile ulaşılmaktadır.
Konaklama:
Çadır, karavan ve moto-karavan ile konaklama yapılabilir.
|
|
|
Kaynak Değerleri
Karatepe M.Ö. 8. yüzyılda Geç Hitit Çağında, kendisini Adana Ovası hükümdarı olarak tanıtan Asitawatas tarafından bir sınır kalesi olarak kurulmuştur. Kale, Adana’nın 130 km kadar kuzeydoğusunda, Flaviopolis olduğu sanılan Kadirli ilçe merkezi’nin 21 km doğusunda 638 m rakımlı Karatepe’nin kuzeyinde tarihi Pyramus’un (Ceyhan Irmağı) bugünkü Aslantaş Baraj Gölü’nün güney ovalara dökülmeden önce vardığı son dar boğaza ve kuzeydeki Toroslarla sınırlı olan Andırın Ovası’na hakim bir tepeye kurulmuştur. Buradaki anıtsal kale kapılarında, duvar kaplaması niteliğinde olan ve o günün inanç ve yaşayışını sergileyen pek çok heykel ve kabartma bulunmuştur. Ayrıca hiyeroglif ve Finike yazı sistemlerindeki çift dilli yazıtlar sayesinde önceleri tam anlamıyla çözülememiş olan hiyerogliflerin çözülmesine olanak sağlayan bir anahtar ele geçmiştir. Hiyeroglif yazı sisteminin çözümlenmesi, Anadolu’da M.Ö. 2000 yıllarının başlarına kadar yazılı tarihi belgelerin çözülmesine olanak sağlamıştır. Karatepe-Aslantaş’taki eserler, mimari bir bütünün parçaları olduğundan, kapalı bir müzeye taşınmayıp, kendi tarihi ve doğal çevreleri içinde onarılarak açık hava müzesi halinde sergilenmektedir. Bu yazıtlar, Fenike yazısı ve Hitit hiyeroglifi ile yazılmış en uzun metinlerdir. Karatepe-Aslantaş Kalesi 1 km uzunluğunda 3-4 metre kalınlığında, taştan yapılmış savunma duvarı ile çevrilidir. Belirli aralıklarla yerleştirilmiş 28 tane dörtgen planlı burçla güçlendirilmiş duvarlar yaklaşık 5 km’lik bir alanı çevrelemektedir. Milli parkta; kızılçam, meşe türleri ve maki florasının meydana getirdiği bitki örtüsü ile karaca, domuz, çakal, tavşan, tilki, turaç, keklik gibi yaban hayvanları toplulukları, Ceyhan nehrinde ise yayın ve sazan balıkları bulunmaktadır.
Görülecek Yerler
Roma ve Bizans döneminde de yerleşim gören alanda özellikle Pınarözü köyü yakınlarında bazilika tipinde bir tapınağın tabanında görülen çok renkli mozaikler üstün sanat değeri ve kültürel peyzaj özelliği taşımaktadır. Nisan ve Kasım ayları arasında parkın tabii değerleri ile Arkeolojik alan görülebilir.
Soğuksu Milli Parkı
Konumu:
Ankara ili, Kızılcahamam ilçesi merkezindedir.
Kuruluşu:
1959 (1997 yılında sınır değişikliği)
Alanı:
1187 Ha.
Ulaşım:
Ankara iline 80 km, kaplıcaları ile ünlü Kızılcahamam ilçesine ise 2 km. mesafede bulunan Milli Parka, Ankaraİstanbul karayolu ile ulaşılmaktadır.
Konaklama:
Çadır ve karavanla konaklama mümkün olduğu gibi, bungalowlarda da kalınabilir. Ayrıca park içinde otel vardır.
|
|
|
Kaynak Değerleri
İç Anadolu stebinden Kuzey Anadolu’nun gür ve yeşil ormanlık bölgelerine geçiş kuşağında yer alan saha, iki ana vadiye açılan pek çok yan dere ve vadiler arası düzlüklerden meydana gelen engebeli bir topoğrafik yapıya sahiptir. 1030 metreden başlayan yükseklikler; Tolubelen Tepe’de 1776 metre ile en yüksek noktasına ulaşır.
Milli Park sınırları içerisinde Avrupa’nın en büyük yırtıcı kuşu Kara Akbaba yaşamaktadır. 3 metreye varan kanat açıklığına, 1 metre yüksekliğe ve 14 kilogram ağırlığa ulaşan bu türün soyu, tehlike altındadır. Milli Parkın yüksek tepelerinde bulunan büyük ve yaşlı karaçam ağaçlarının tepesine yuvalanır, senede tek yavru yapar. Kara akbaba dışında sahada; yaban domuzu, ayı, tilki, çakal, kurt, sincap ve tavşan gibi memeli hayvanlar ile 160 civarında kuş türü bulunmaktadır. Çakmaklı ile Eğerbelen sırtı ve civarında bu bölgeye özgü parlak kırmızı renkli bir lale türü bulunmaktadır. Hakim ağaç türünü; karaçam, sarıçam, göknar, gürgen oluşturur. Ayrıca yabani çilek, yabani gül, ahlat, bodur ardıç, yabani fındık, titrek kavak ve bazı meşe türleri ile step ekosisteminin nadir türleri de milli parkta yer almaktadır.
Yaban domuzu, ayı, kurt, tilki, geyik, sansar ve kuşlardan akbaba ve kartal sık görülen yaban hayvanlarıdır.
Milli Park, Ankara’ya 80 km. mesafede bulunması ve şifalı kaplıcaları ile tanınmış Kızılcahamam ilçesine bitişik olmasının yanı sıra, insanların eğlenmesine, dinlenmesine ve kısa süreli tatil yapmasına ayrıca bilimsel ve eğitsel amaçlı çalışmalara olanak veren, orman, dağ ve su peyzajlarının bütünleştiği doğal kaynak değerlere ve bunun yanında, konaklama tesisleri, çadırlı kamp ve günübirlik kullanım alanları ile rekreasyonel kullanım taleplerini karşılayacak imkânlara da sahiptir. Alanda; yürüyüş, kampçılık, doğa araştırmaları, kuş gözlemleri ve foto safari yapılmakla birlikte bitki inceleme (Botanik Turizmi) turları da gerçekleştirilebilir.
Kuş Cenneti Milli Parkı
|
|
|
Konumu:
Marmara Bölgesi’nde, Balıkesir ili, Bandırma ve Manyas ilçeleri sınırları içerisinde kalmaktadır.
Kuruluşu:
1959 (2005 yılında sınır değişikliği)
Alanı:
24047 Ha.
Ulaşım:
Bandırma’ya 19 km uzaklıkta bulunan milli parka, Balıkesir-Bandırma karayolu ile ulaşılır.
Konaklama:
Konaklama ve yiyecek hizmetleri bulunmamaktadır.Ancak milli parka 1 km uzaklıktaki Sığırcıatik köyünde yeme içme ve konaklama olanakları bulunmaktadır.
Bu Bölge Avrupa Konseyi A Sınıfı Diploması almıştır.
Kaynak Değerleri
Manyas (Kuş) Gölü, tipik bir sığ tatlı su ekosistemidir. Derinliği 2 – 7 m arasında değişir. Güneyde Kocaçay ve Mürüvetler dereleri, kuzeyde ise Sığırcı deresi, gölü besleyen temel unsurlardır. Sığırcı Deresi’nin sistemle buluştuğu ve günümüzde Milli Park ziyaretçi merkezinin de bulunduğu 64 hektarlık delta alanı, 1959 yılında Kuşcenneti Milli Parkı adıyla koruma altına alınmıştır. 1976 yılında Milli Park, Avrupa Konseyi tarafından iyi korunan doğal alanlara verilen ve günümüzde Avrupa’da sadece 16 sulak alan ekosisteminin sahip olduğu “Avrupa Konseyi A Sınıfı Korunan Alan Diploması” ile onurlandırılmıştır. 1981, 1986, 1991, 1996 ve 2001 yıllarında bu diploma yenilenmiştir. Göl ve yakın çevresi 1981 yılında 1. Derece Doğal Sit Alanı Statüsüne kavuşturulmuştur. 2006 yılında ise Milli Park alanı, tüm gölü kapsayacak şekilde genişletilmiştir.
Kuşcenneti Milli Parkı’nda ötücü, yırtıcı ve su kuşu gibi değişik özellikte toplam 266 kuş türü gözlenmiştir. Özellikle küresel ölçekte nesli tehlike altındaki Tepeli Pelikan’ın en önemli üreme alanlarının başında gelmektedir. Sığırcı Deltası önüne yerleştirilen yapay platformlar sayesinde bu hassas türün popülasyonu her geçen yıl artmaya başlamıştır. Bunların yanı sıra, 178 tür, göçler sırasında konaklamak için Milli Park’ı tercih etmektedir. Milli Park sınırları içerisinde ayrıca 23 balık, 4 semender, 6 kurbağa, 3 yılan, 2 kaplumbağa, 3 kertenkele ve 7 memeli türü tespit edilmiştir. Alanın florasını ise 92 farklı bitki türü oluşturmaktadır.
Görülecek Yerler
Milli Park içindeki idare ve ziyaretçi merkezi ile müze ziyaret edilebilir. Kuş gözetleme kulelerinden kuşlar izlenebilir.
Mevcut Hizmetler
Milli park hakkında bilgilendirmenin yapıldığı bir müze ve idare merkezi bulunmaktadır. Ayrıca sahada bulunan kuş gözetleme kuleleri de ziyaretçilerin yararlanabileceği hizmet ve tesislerdendir. Milli parkta bilimsel araştırmalar yapmak, park yönetiminin iznine bağlıdır.
Uludağ Milli Parkı
|
|
|
Konumu:
Marmara Bölgesi’nde, Bursa ili sınırları içerisinde yer almaktadır.
Kuruluşu:
1961
Alanı:
130241 Ha.
Ulaşım:
Uludağ Milli Parkına (Karabelen Giriş Kapısına) Bursa’dan 22 km.lik tek bir asfalt yol ile ulaşılabilmektedir. Ayrıca Bursa’dan Milli Park’ın Sarıalan Kamp ve Günübirlik Kullanım Alanı’na 20 dakikalık teleferik yolculuğu ile de ulaşılır. Oradan da minibüslerle oteller bölgesine çıkılır. Özel helikopter servisi ile İstanbul’dan 25 dakikada milli parka ulaşılır.
Konaklama:
Sarıalan mevkiinde; baraka, bungalow ve çadır ile kamp yapma imkanı sağlanmakta, oteller bölgesinde ise gerek kamu gerekse özel işletmelere ait oteller ve misafirhanelerde konaklama imkanı bulunmaktadır. Ayrıca Çobankaya mevkiinde yalnızca çadırla kamp yapılabilmektedir.
Kaynak Değerleri
Uludağ; Anadolu’ da Olympos adıyla anılan 6 kutsal dağdan biridir. 2543 mt yüksekliğe sahip olan Uludağ, Marmara Bölgesi’nin en yüksek noktasıdır. Dağın uzunluğu 40 km, genişliği ise 20 km kadardır. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Keşiş Dağı olarak anılan dağ 1925 yılında ULUDAĞ adını almıştır. 2543 metre yükseklikteki zirvenin altında kalan bölgede, son buzul devrinden kalma ve buzul aşındırması sonucu oluşmuş ve bir kısmı yazın kuruyan buzul gölleri bulunur. Buzul göllerinin en önemlileri zirvenin kuzeyindeki Kara Göl, Kilimli Göl, Aynalı Göl, Buzlu Göl ve yazın kuruyan Heybeli Göl’dür. Dağın kuzeybatı bölgesinde ise Çayırlıdere ve Koğukdere gölleri bulunmaktadır.
Uludağ, konaklama, dinlenme ve eğlenme tesisleri ile kayak pistleri ve mekanik tesisler açısından Türkiye’nin en gelişmiş kış turizm merkezidir. Alan, Alp ve Kuzey disiplini uygulamaları bakımından uygun imkânlara sahiptir. 3-4 metreye varan kar kalınlığı ve kar kalitesi ile Türkiye’nin en önemli kış sporları merkezlerinden biridir. Kayak için en uygun zaman 20 Aralık–20 Mart tarihleri arasındaki dönemdir. Uludağ Milli Parkı yaz mevsiminde ise kampçılık, dağcılık ve piknik gibi rekreasyonel faaliyetlere imkan sağlamaktadır. Milli parka gelen ziyaretçilerin yaklaşık % 80’ i alandan günübirlik yararlanmaktadırlar. Aralık-Mayıs ayları boyunca Uludağ, karla örtülüdür. Uludağ Milli Parkı’nın en önemli kaynak değerini ormanlık alanlar ve alpin dağ çayırları oluşturmaktadır. Türkiye’nin endemik ve önemli ağaç türlerinden biri olan Uludağ göknarı, alanda sağlıklı topluluklar oluşturur. Orman alanlarında baskın türler ise Uludağ göknarı, kayın, meşe, kestane, gürgen ve karaçamdır. Bu türlerin dışında titrek kavak ve ıhlamur da alanda yayılış gösteren ağaç türlerindendir. Bitkisel çeşitlilik merkezi olan Uludağ’da, 104 endemik bitki türü tespit edilmiş olup bunun 32 adedi Uludağ endemiğidir.
Görülecek Yerler
Çobankaya, Sarıalan ve Kirazlıyayla günübirlik kullanım alanları milli parkın farklı peyzaj değerlerini, Çobankaya mevkiindeki “Bakacak Manzara Seyir Terası” ise daha geniş bir perspektifte peyzaj değerlerini, Bursa Ovası’nı ve kentin panoramik görünüşünü ziyaretçilere sunar. Uludağ’ın zirvesindeki buzul gölleri ve alpin kuşağı ile “Buzul Devri” oluşumlarından olan morenler, dolinler ve solüfliksiyonlar da görülebilecek yerler arasındadır.
Mevcut Hizmetler
Milli park sahası içerisinde “oteller bölgesi” diye adlandırılan mevki ziyaretçilere, kışın kayak imkanı sunarken, yaz mevsiminde de kampçılık, dağcılık, doğa yürüyüşü, piknik gibi aktivitelere açıktır. Sarıalan ve Çobankaya Kamp ve Günübirlik Kullanım Alanları kampçılık ve piknik yapılabilecek, Kirazlıyayla ve Karabelen Günübirlik Kullanım Alanları da piknik yapılabilecek yerlerdendir. Ayrıca zirve, göller, Sarıalan, Bakacak, Cennetkaya, Tutyeli, Çobankaya, Devetaşı gibi mekanlar önemli manzara seyir yerleridir. Uludağ yaz ve kış doğa yürüyüşüne elverişli olup değişik zorluk derecelerinde, işaretlenmiş 6 parkur mevcuttur;
Oteller Bölgesi - Cennetkaya Parkuru,
Başlangıç noktası rakımı 1865 m. olan bu parkur üzerinde kuzey yamaçtan Gemlik Körfezi'nin, güney yamaçtan ise tüm dağ köylerinin manzarası eşliğinde, doyumsuz bir doğa yürüyüşü yapılmaktadır. Parkurun mesafesi 2000 m’dir.
Oteller Bölgesi - Sarıalan - Çobankaya Parkuru,
Başlangıç ve bitiş noktası, rakımları 1850 m. ve 1750 m. yükseklikte son bulan bu parkurda, yol boyunca pırıl pırıl akan derelerle süslenmiş muhteşem bir orman ortamı bulunmaktadır. Parkurun mesafesi 5200 m’dir.
Oteller Bölgesi - Softaboğan Şelalesi Parkuru,
Başlangıç noktası rakımı 1800 m. olan bu orman parkurunda Uludağ'ın dere, gölet ve taraçalar halinde aşağıya inen şelaleleri bulunmaktadır. Su sesleri ve eşsiz manzaraların rehberliğinde Bursa Ovası'nın muhteşem panoraması ile doğa yürüyüşü sonuçlanır. Parkurun mesafesi 6000 m’dir.
Oteller Bölgesi - Hanlar Bölgesi - Bağlı Köyü Parkuru,
1865 m. yükseklikten başlayan iniş parkurunda zirveden dağ köylerine inerken Anadolu insanının olağanüstü konukseverliğini görmek mümkün olmaktadır. Parkurun mesafesi 7500 m’dir.
Oteller Bölgesi - Zirve Tepesi Parkuru,
2487 m’lik zirveye tırmanırken Uludağ ve yöresinde doğa ve bitki örtüsünün olağanüstü görüntüleri ile bir yanda denizin bir yanda Apollon Gölleri’nin doyumsuz panoraması görülmektedir. Parkurun mesafesi 7615 m’dir.
Madenler Bölgesi - Göller Yöresi Parkuru.
2300 m’lik rakımda dağ manzaralarının eşliğinde sadece Uludağ'a has kelebek cinslerini, dağ çiçeklerini gözlemlemenin ayrıcalığı yaşanırken, buzul göllerinin (Kara Göl, Aynalı Göl, Kilimli Göl ) muhteşem atmosferi hissedilmektedir. Parkurun mesafesi 9800 m’dir.
Yedigöller Milli Parkı
|
|
|
Konumu:
Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Bolu ilinin kuzeyinde ve Zonguldak ilinin güneyinde yer almaktadır.
Kuruluşu:
1965
Alanı:
1623 Ha.
Ulaşım:
Ankara-İstanbul karayolunun 152. km’sindeki Yeniçağa ve 190. km’sindeki Bolu il merkezinden kuzeye ayrılan yollarla ulaşılır. Kışın Bolu-Yedigöller güzergahı kar nedeniyle kapalı olduğunda ulaşım Yeniçağa-Mengen-Yazıcık veya Devrek-Yazıcık üzerinden yapılır. Bolu iline 42 km. uzaklıktadır.
Konaklama:
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na ait misafirhane ve bungalowlarda konaklama imkanı olduğu gibi, ziyaretçiler çadır ve karavanlarda da konaklayabilirler.
Kaynak Değerleri
Batı Karadeniz Bölgesinin oldukça engebeli bir yöresinde bulunan Milli Parkın; irili ufaklı 7 adet doğa harikası heyelan gölleri, orman denizini andıran zengin bitki örtüsü, su ürünleri varlığı ve bu değerlerin yarattığı rekreasyonel kullanım potansiyeli, ana kaynak değerini oluşturur. Bölgedeki göller; yer hareketleri sonucu kayan kitlelerin vadilerin önlerini kapaması sonucu suların arkada birikmesi ile oluşmuş heyelan gölleridir. Bunlardan bazıları, dip kaçakları ile birbirine bağlantılıdır. Ülkemizin en güzel ve karışık ormanlarını burada görmek mümkündür. Hâkim bitki örtüsü kayın ağaçlarıdır. Bununla birlikte ibrelilerden; karaçam, sarıçam, Uludağ göknarı, porsuk, yapraklılardan; meşe, gürgen, kızılağaç, karaağaç, akçaağaç, ağaççıklardan; kızılcık, ormangülü, papaz külahı, sandal, üvez, alıç, çalı formunda olanlardan; ahududu, böğürtlen, alanda görülebilecek türlerden bazılarıdır.
▼ Yedigöller Milli Parkı (By yedigollertabiatgovtr)
Parkta bulunan 240’a yakın bitki türü değişik zaman ve renklerde çiçeklenerek, çok değişik peyzaj değerini sunar. Alan yaban hayatı bakımından da zengindir. Milli Park içerisinde karaca, geyik, vaşak ve ayı önemli memeli türlerindendir. Yedigöller Milli Parkı; kampçılık, piknik, doğa yürüyüşü, sportif olta balıkçılığı gibi aktivitelerin yanısıra, bitkiler, yosunlar, böcekler, mantarlar ve balıklarla ilgili gözlemlerde bulunmak ve özelikle sonbahar renklenmesi nedeniyle fotosafari yapmak için uygundur. Sahada günübirlik kullanım alanları dışında konaklama tesisi olarak 6 adet bungalov (orman köşkü) ve 2 adet misafirhane bulunmaktadır. Ziyaretçilerin kullanımına açık bir kır gazinosu da mevcuttur.
Görülecek Yerler
Milli park içerisindeki farklı büyüklük ve şekillerdeki saf kayın ormanı veya karışık (kayın-karaçam-meşe) ormanlarla çerçevelenmiş üst üste dizilmiş göller, Kapankaya manzara seyir terasından farklı renk-doku-tekstür çeşitliliği içerisindeki eşsiz peyzaj güzellikleri, irili ufaklı şelaleler, Karaçam Anıt Ağacı, çok sayıdaki doğal su kaynağı, geyik üretme sahası, Köy yeri tepesinde halen kalıntıları görülen tarihi dinlenme yeri, özellikle sonbaharda flora çeşitliliğinin oluşturduğu farklı renklerdeki peyzaj güzellikleri görülmeye değer yerlerdir.
Mevcut Hizmetler
Milli park günübirlik rekreasyonel faaliyetlerden piknik, doğa yürüyüşleri, sportif olta balıkçılığı gibi aktivitelerin gerçekleştirilmesine uygundur. Amatör ve profesyonel fotoğrafçılık yapanlara da geniş kullanım imkanları sunulmaktadır.
Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı
|
|
|
Konumu:
Ege Bölgesi’nde, Aydın ili, Kuşadası ve Söke ilçeleri içerisinde yer alır.
Kuruluşu:
1994
Alanı:
27598 Ha.
Ulaşım:
Kuşadası-Söke karayolu ile ulaşılır. Kuşadası’na 28 km, Söke’ye 34 km uzaklıktadır.
Konaklama:
Milli parkta konaklamaya izin verilmemektedir.
Avrupa Konseyi tarafından "Flora Biogenetik Rezerv Alanı" kabul edilmiştir.
Kaynak Değerleri
Samsun Dağı’nın Ege Denizi’ne doğru uzantısıyla şekillenen Dilek Yarımadası kumlu, killi, yatık ve yüksek kıyı şekillerini içeren plajlarıyla ilgi çekici kıyı özelliklerine sahiptir. Yarımadanın hemen güneyinde bulunan Büyük Menderes Deltası, morfolojik gelişimin hızlı olduğu ağız kısmında, bu gelişim sürecinin ürünü olan birçok lagün ve bataklıkları bünyesinde barındıran uluslararası niteliklere haiz bir sulak alan karakterindedir.
Büyük Menderes Deltası, uluslararası öneme sahip "A Sınıfı Sulak Alan" özelliği taşırken; Dilek Yarımadası, Akdeniz Flora Bölgesi elementleri ve Avrupa Sibirya Flora Bölgesi elementleri içermesi bakımından önemlidir. Bu benzersiz çeşitlilik nedeniyle Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Avrupa Konseyi tarafından "Flora Biogenetik Rezerv Alanı" kabul edilmiştir.
Tatlı ve tuzlu suyun birbirine karıştığı bu lagüner sistem, biyolojik çeşitlilik açısından oldukça zengindir. Bu zengin ekosistemde 256 kuş türü görülmekte olup bunlardan 70’i deltada üremektedir. Bölge aynı zamanda nesli tehlike altında olan Tepeli Pelikan’ın en önemli kuluçkalama alanlarından biridir. Bunun yanı sıra yine dünya çapında nesli tehlike altında olan Cüce karabatak, Küçük kerkenez, Akkuyruklu kartal’da burada barınmaktadır. Flamingolar için de son derece önemli beslenme alanıdır. Defne ve kestane bitki kuşakları le Akdeniz maki florasının hemen bütün bitki türleri yarımadada en canlı ve sağlıklı örnekleriyle yer almaktadır.
Milli park, Kuzey Anadolu ormanlık yörelerine has kestanenin en güneye indiği, ülkemizde birkaç yerde bulunan kartopunun ve Finike ardıcının küçük bir topluluk meydana getirdiği, pırnal meşesi ve dallı servilerin de doğal olarak yetiştiği ender yerlerdendir. Alanda, endemik ve dar yayılışlı birçok bitki türü bulunmaktadır. Helichrysum heywoodianum ve Malope anatolica bitki türlerinin dünyada bilinen tek yaşam alanıdır.
Görülecek Yerler
Bünyesinde çeşitli doğal güzellikleri barındıran milli parkta, deniz ve ormanın iç içe bulunduğu koylar ile Menderes Deltası görülmeye değer ender güzelliklerden sadece ikisidir.
Mevcut Hizmetler
Parkın sahip olduğu koylarda günübirlik kullanım alanları mevcut olup, ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Ayrıca kırgazinosu ve büfeler de mevcuttur. Doğa yürüyüşü, dağ bisikleti, kuş gözlemciliği, botanik turu, deniz sporları, foto safari, manzara izleme ve olta balıkçılığı, milli parkta gerçekleştirilebilecek etkinliklerdir.
Spil Dağı Milli Parkı
|
|
|
Konumu:
Ege Bölgesi’nde, Manisa ili içindeki Spil Dağı üzerinde yer almaktadır.
Kuruluşu:
1968
Alanı:
6801 Ha.
Ulaşım:
Manisa’dan 24 km’lik bir karayolu ile ulaşılmaktadır. Milli parkın yolu tamamen asfalt olup, İzmir iline 38 km. uzaklıktadır.
Konaklama:
Milli park içerisinde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne ait bungalowlarda gecelemek mümkündür.
Kaynak Değerleri
Spil Dağı, Ege Bölgesi’nin doğubatı uzantılı masiflerinden birisi olan Bozdağlar horstunun kuzey batı parçasını oluşturan önemli bir tektonik ve jeomorfolojik birimdir. Gediz Ovasının 60 metrelik seviyesinden başlayıp, Karadağ’da 1517 metreyi bulur. Dağın dört tarafında derin vadiler içinde dere yatakları uzanır. Bu sular asırlar boyu bu vadileri eritip yararak yer yer dik duvarlı kanyon vadileri ortaya çıkarmışlardır. Milli Park’ın doğusunda 600 m yükseklikte bulunan ve içi tamamen sülüklerle dolu olan “Sülüklü Göl “ kalkerlerin erimesi ile meydana gelmiş bir dolin gölü olup, doğal peyzajın en güzel örneklerinden birini sunar.
Suların kalker serilerinin altını eritip oymaları ile çok sayıda inler oluşmuştur. Bunların en büyüğü “Paşaini”dir. Parkın yakınında sıcaklığı en az 21 dereceye kadar yükselen “Ilıca” mevcuttur. Milli Park’ta hakim ağaç türleri; 600 m. rakıma kadar kızılçam, daha yukarıda ise karaçam’dır. Saçlı meşe, dere yatakların da çınarlar, alt florada ise meşe türleri, yayılıcı ardıç, ladin, funda, defne, mersin, berberis, otsu bitkilerden geven, buğdaygillerden çayır otları, eğrelti otları, sütleğen, ballıbabagiller, gül şeklindeki şakayıklar hakimdir. Alanda bilimsel araştırmalarla belirlenen 20’den fazla endemik bitki türü bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun bir devrine adını veren ve Avrupa ülkelerine de götürülen Manisa lalesi de milli parkta doğal olarak yetişmektedir.
Milli Park, yaban hayatı yönünden de oldukça zengindir. Alanda yılkı atları, tavşan, tilki, domuz, sansar, sincap, az miktarda kınalı ve çil keklik bulunmaktadır. Yırtıcılardan; doğan, atmaca, kartal, akbaba ile