Dünya üzerindeki ilk resmi korunan alan çalışmaları, ABD tarafından gerçekleştirilmiş olup, bu çalışmalar kapsamında, sahip olduğu tabii güzellikler ve yaban hayatı sebebiyle, “Yellowstone Milli Parkı” , 1872 yılında, dünyadaki ilk milli park olarak ilan edilmiştir. 1933 yılında Londra’da imzalanan “Bazı Bölgelerdeki ve Özellikle Afrika’daki Doğal Flora ve Fauna’nın Korunması Sözleşmesi“ ile milli parklar, tabiat rezervleri ve benzeri diğer rezervlerin oluşturulmasına karar verilmiş ve ilk biyolojik çeşitlilik koruma çalışmaları başlatılmıştır.
Ülkemizdeki milli park çalışmaları ise 1956 yılında başlamıştır. Tabiatın ve biyolojik çeşitliliğin korunması çerçevesinde, 6831 sayılı Orman Kanunu’nda değişiklik yapılarak, orman teşkilatı tarafından bazı uygun ormanlık alanlar, milli park olarak ilan edilmiştir. Ülkemizin ilk milli parkı ; 1958 yılında ilan edilen, “Yozgat Çamlığı Milli Parkı” dır.
1983 yılında yürürlüğe giren 2873 sayılı Milli Park Kanunu ile milli park statüsü dışında; tabiat parkı, tabiatı koruma alanı ve tabiat anıtı gibi korunan alan statüleri de getirilmiş olup, değişik kaynak değerlerine sahip alanların, farklı statülerde koruma altına alınmasına imkân sağlanmıştır. Ayrıca Milli Park Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte statü verilecek olan alanların, orman ve orman rejiminde olması zorunluluğu kaldırılmıştır. Milli Park Kanunu’nun gayesi; ülkemizdeki milli ve milletlerarası düzeyde değerlere sahip; milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanlarının; belirlenmesine, özellik ve karakterleri bozulmadan korunmasına, geliştirilmesine ve yönetilmesine ilişkin esasları düzenlemektir.
Her köşesi ayrı bir güzelliğe sahip ülkemizde, 2020 itibariyle hali hazırda 44 adet milli parkımız mevcuttur. Milli parklarımız, sahip olduğu tabii, kültürel ve tarihi kaynakların yanı sıra çeşitli eğlence ve dinlenme imkânlarına da sahiptir. Milli Parklarımız; barındırdığı ekosistemler, habitatlar, endemik ve nadir türler ile birlikte yaban hayatının yerinde görülmesi, trekking, kamp vb. tabiat sporlarına imkân sağlaması, bilimsel araştırma ve gözlemlere açık olması, piknik ve eğlence fırsatları sunması ile doğa fotoğrafçılığı ihtiyacını karşılaması bakımından, birçok insan için önemli birer ziyaret noktasıdır.
Kovada Gölü’nün meydana gelişi, Batı Toroslar’da görülen karstik göllere benzer. Havzaya düşen yağmur suları ve kimyasal aşınmaya eklenen tektonik yer hareketleriyle şekillenen göl, karstik tektonik bir polyedir. Eğirdir Gölü’nün güneye doğru uzantısı olan Kovada Gölü, sonradan aradaki dar vadinin alüvyonlarla dolması sonucunda bugünkü şeklini almıştır. Kovada Gölü Milli Parkı, jeomorfolojik yapısı ve barındırdığı doğal kaynaklarıyla bölgesel ve ülkesel ölçekte önemli bir konumdadır. 1992 yılında Kovada Gölü ve çevresi, (1626 hektar büyüklüğünde bir alan) 1. Derece Doğal Sit ilan edilmiştir Kovada Gölü’nün güneydoğu kıyısında, Denizaltı-Bağcağız mevkiinde Geç Roma Dönemine ait yoğun tahribata uğramış kalıntılar ve seramik parçaları yer almaktadır.
Bu bölgede, oldukça küçük bir alan 2007 yılında 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiştir. Kovada Gölü’nün ana kaynak değerini göl ve orman ekosistemi oluşturmaktadır. Alanın 790 hektarlık kısmını göl yüzeyi, kalan kısmını da ormanlık alan kaplar. Ormanlık alan bitki örtüsü açısından zengindir. Özellikle bitki coğrafyasının hemen tamamına yakınına bölgede rastlanır. Gölün çevresi ve Milli Park alanı kızılçam (Pinusbrutia), karaçam (Pinusnigra), göknar (Abies sp.), sedir (Cedruslibani), ardıç (Juniperus sp.) ve meşe (Quercus sp.) türlerinden oluşan ormanlarla kaplıdır. Maki bitki örtüsüne ait bitkiler de yörede bulunur. Milli parkta 361 tür bitki tespit edilmiştir. Bunların 28 adedi endemiktir. Kovada Gölü’nde; Stizostedionlucioperca (Sudak), Cyprinuscarpio (Sazan), Carassiusgibelio (Gümüş Havuzbalığı), Tincatinca (Kadife)gibi balık türleri, 8 Memeli hayvan ve 167 kuş türünün yaşadığı belirlenmiştir.
Milli parka adını veren Kovada Gölü, çevresindeki zengin flora gibi doğal peyzajın pek çok çeşidini sunmaktadır.
Saha; günübirlik rekreasyonel faaliyetlerden doğa yürüyüşü uygun olup, primitif kamping de yapılmaktadır. Sahadaki kır gazinosu ziyaretçilere hizmet vermektedir. Doğanın araştırılması, yürüyüş, manzara seyretme, tırmanma ve basit kampçılık imkanı sağlamaktadır.
Karasu ve Murat çöküntü alanları arasında yükselen Munzur Dağları’nın jeolojik yapısı, metamorfik, volkanik ve tortul kayaçlardan meydana gelir. Kuzeyde 3300 m’ye kadar yükselen bu dağlık alan, Mercan ve Munzur suyu vadileri ile büyük ölçüde parçalanmıştır. Mercan Vadisi’nin 1600 m’den yukarı kesimlerinde buzul gölleri, dağlardan Ovacık düzlüğüne gelindiğinde kaynayan gözeler, vadi boyunca dökülen küçük şelaleler, milli parkın peyzajının ilgi çekici örnekleridir. Milli parkta tepeler ve yamaçlar meşe ormanları ile kaplıdır.
Vadi tabanında ise ceviz, kızılağaç, dişbudak, karaağaç, çınar, kavak, söğüt ve çalı türlerinden meydana gelen zengin bir bitki örtüsü hakimdir. Bitki örtüsü bakımından çok zengin olan Munzur Vadisi Milli Parkı florasında 1518 takson bitki tespit edilmiş olup, bunlardan 43 adedi Munzur Dağlarına, 227 adedi Türkiye’ye özgü endemik türlerdir. Sarp ve dik yamaçlar ise çıplaktır. Kurt, tilki, ayı, kınalı keklik gibi türlerin yanında dağ keçisi, çengel boynuzlu, vaşak, su samuru, keklik, kaya kartalı gibi nadir türlerin de barınmasına imkan sağlamaktadır. Munzur Vadisi ve Mercan Suyu’nda bol miktarda alabalık bulunmaktadır. Munzur Dağlarının, Mercan Vadisine inen yamaçlarında yer alan Kırk Merdiven Şelaleleri, dar ve küçük bir vadide akan birkaç şelaleden oluşmaktadır. Suyun bolluğu, doğal çevre ve peyzaj özellikleriyle ilginç ve çekici görsel zenginlikler sunan Kırk Merdiven Şelaleleri, Ovacığın kuzeyinde yaylalara çıkan güzergâh üzerinde ilk durak yerlerinden biridir.
Mercan Vadisi’nin yukarı kesimlerinde, buzul gölleri ve bu göllerin oluşturduğu peyzaj görüntüleri, Ovacık düzlüğüne inildiğinde kaynayan gözeler ve küçük şelale görülmeye değer yerler arasındadır.
Milli park içerisinde günübirlik rekreasyonel faaliyetlerden piknik, doğa yürüyüşleri,olta balıkçılığı, foto safari, yaban hayatı gözlemciliği ve fotoğrafçılığı ile isteğe bağlı olarak basit kamp yapılabilir.
Konumu: |
Akdeniz Bölgesi’nde, Antalya ili sınırları içerisinde yer almaktadır. |
Kuruluşu: |
1972 |
Alanı: |
31018 Ha. |
Ulaşım: |
Antalya-Kemer-Kumluca karayolu ile ulaşılır. |
Konaklama: |
Milli park içinde otel, motel ve kamp alanları mevcuttur. |
Kaynak Değerleri
Milli Park, Antalya-Konyaaltı Sarısu’dan başlayarak, Antalya Kumluca kara yoluna ve Akdenize paralel olarak Gelidonya Burnu’na kadar uzanmaktadır Milli Parkın dahilinde eski yerleşim yerlerinden, M.Ö. VII. yüzyılda Rodos Kolonisi olarak kurulan tarihi Phaselis Antik Kenti ve Milli Park sınırına komşu vaziyette, Olympos Harabeleri bulunmaktadır. Çıralı Mahallesi dağlık arazide, Likyanın sönmeyen ateşi olarak adlandırılan Yanartaş (Chimaira) yüzyıllardır yanmakta ve yöreye mitolojik bir değer kazandırmaktadır. Sahildeki tarihi yerleşmeler, sayıca az olmasına rağmen çok eski tarihlere dayanır. Çamdağı tünelinin güney ağzındaki, 9000 yıl önce kullanılan Beldibi mağarası bunu belgelemektedir.
Zengin biyolojik çeşitlilik, epik ve jeomorfolojik oluşum, Göynük ile Beldibi Kanyon’ları Parkın önemli kaynak değerleri arasında yer almaktadır. Hemen sahilin yanı başında 2365 m yüksekliğe sahip Tahtalı(Olimpos) Dağı; Olimpos Antik Kentinin yakınında yer alan Bellerophon efsanesine de sahne olan Yanartaş (Chimera); Milli Parka ayrı bir değer katar. Bütün bu tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra alan, biyolojik çeşitlilik açısından da çok zengindir. 0-2365 m yükselti farklılığı ve değişik bakı özelliği ile bitki örtüsü deniz kıyısında fıstık çamları ile başlar. Yükseldikçe kızılçam, karaçam ve 1000 m’nin üstünde sedir ağaçları görülür. Akdeniz iklim tipinin bitki topluluklarını sergileyen orman ve maki örtüsü içerisinde 865 bitki türü tespit edilmiştir. Bu 865 türün 25 adedi bölge endemiği olup sadece bu bölgede yetişmektedir. Bunların toplam tür sayısına oranı %3’tür. Ayrıca, 154 (%18) adedi Türkiye endemiği olarak tanımlanmıştır. Ayı, dağkeçisi, yaban domuzu, tilki, çakal, kurt, sansar ile çeşitli kuş ve balık türleri de alandaki yaban hayatının bireyleridir.
Akdeniz Bölgesi iklim şartlarına sahip alanda yılın 7-8 ayında her türlü deniz sporu, piknik, kamp, yürüyüş yapılabilmekte ve arkeolojik alanlar gezilebilmektedir. Beydağları Milli Parkında; Topçam, Küçük Çaltıcak, Büyük Çaltıcak, Kargıcak-2, Beldibi Günübirlik Alanları yöre halkı tarafından yoğun olarak kullanılan alanların başlıcalarıdır. Milli Parkta içinde toplam 26 adet günübirlik alan, mola noktaları, kamp alanı ile tur güzergâhı bulunmaktadır. Bu alanlar, yılda 150.000 ile 200.000 arası yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Bölgenin turizm bölgesi olmasından dolayı, Beldibi, Göynük, Kemer, Çamyuva, Tekirova yerleşim yerlerinin Akdeniz kıyı bandında çok sayıda turistik tesis yer almaktadır.
Teleferikle 2365m deki Tahtalı Dağına çıkılabilir. Bu çıkışlarda her yükseklikteki bitki örtüsü, jeolojik formasyonlar, yaban hayatını izleyip, Tahtalı dağı’ndan milli parkın tamamına tepeden bakılabilir. Aynı zamanda, kaplumbağa yuvalama alanı statüsüne sahip, 3,2 km uzunluğundaki bakir çıralı kumsalından yararlanılabilineceği gibi , akşam karanlığında el feneri ile 15 dk.lık gece yürüyüşü sonrasında Yanartaşa (Chimera) ulaşılarak buranın eşsiz panoramasını izlenilebilir. Göynük Kanyonunda kanyoning yapılabilir. Geleneksel Yörük kültürünün yaşatıldığı Folklorik Yörük Parkı ziyaret edilebilir.
Milli Park içerisinde doğa yürüyüş ve bisiklet parkuru levhaları takip edilerek, denizden başlayıp dağların eteklerine doğru yol alınabilir ve milli parkın eşsiz değerleri ile zaman geçirilebilir, Phaselis Antik kenti ziyaret edilebilir. Uzun plajlara sahip, deniz ve ormanın kucaklaştığı ender tabiat harikalarından olan günübirlik kullanım alanlarında piknik, doğa yürüyüşü, plaj faaliyetleri vb. aktiviteler yapılabilir.
Mevcut Hizmetler
Milli park; her türlü deniz sporu, piknik, çadırlı kamp, yürüyüş, arkeolojik alanlara yönelik gezi ve doğa yürüyüşü olanakları sunmaktadır. Alanda bulunan günübirlik kullanım alanları ile kamp alanları ziyaretçilere çeşitli hizmetler sunabilmektedir.
Çanakkale, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı (2014'te çıkarıldı)
Konumu: |
Marmara Bölgesi’nin batısında, Çanakkale ili Eceabat ilçesindedir. |
Kuruluşu: |
1973. 2014'te Çıkarıldı. |
Alanı: |
33439 Ha. |
Ulaşım: |
Çanakkale’den karayolu, feribot ve motorla ulaşılır. |
Konaklama: |
Kabatepe kamp ve günübirlik kullanım alanında çadır ve karavanla konaklama imkânı mevcuttur. Eceabat ilçe merkezinde oteller, Seddülbahir köyünde motel ve pansiyon bulunur. |
Kaynak Değerleri
Çanakkale Boğazı’nın Avrupa yakasında bulunan Gelibolu’nun adı, Yunanca Kalliopolis, Kallioupolis veya Kallipolis’den gelmektedir. 1352 yılında Osmanlılar, Süleyman Paşa komutasında, Gelibolu’nun kuzeyinde bulunan (Tzympe, Cimbi, Umurbeyli adlarıyla da bilinen) Cimpe kalesini işgal edip Gelibolu’nun Trakya ile bağlantısını kestiler. Böylece Gelibolu, Osmanlı’nın hem önemli bir askeri üssü, hem de Rumeli’deki ilk Paşa Sancağı merkezi oldu. 1366 yılında Haçlı donanması, Gelibolu’ya saldırarak ele geçirdi ve burayı Bizanslılara teslim etti. 1376 yılında ise Osmanlı’lar tekrar Gelibolu kalelerini ele geçirdi. Böylece Gelibolu bu tarihten itibaren Türklerin hakimiyetine girmiş oldu.
1. Dünya Savaşında, Osmanlı İmparatorluğu’nu saf dışı etmek ve Rusya’ya yardım amacı ile istanbul’a ulaşmak isteyen itilaf Devletleri, güçlü donanmalarına güvenerek Gelibolu Yarımadası üzerinden saldırıya geçerler. Burada Kurmay Yarbay Mustafa Kemal’in önderliğinde, Türk Milleti’nin güçlü, insanüstü direnmesi ile karşılaşırlar. Yaklaşık 60 bin Türk şehidinin kanları üzerinde yükselen anıtlar ve yine 60 bine yakın İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zelanda askerinin gömülü olduğu alanlar, Milli parkın kaynak değerini oluşturur. Milli Park, sahip olduğu bu değeri ile bütün dünyada barışı simgeler.
Görülecek Yerler
Kilye Koyu Ana Tanıtım Merkezi, Çamburnu Müzesi, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi ile Biga Atatürk Evi Müzesi görülebilir. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda Çanakkale Savaşlarıyla ilgili bütün Türk şehitlikleri, yabancı anıt ve mezarlıklar ziyaret edilebilir.
Türk Şehitlikleri: İsimsiz Topçu Şehitliği, Eceabat Yüzbaşı Şehitliği, Yarbay H. Avni Bey’in Mezarlığı, Yüzbaşı Mehmet Şehitliği, Seddülbahir Cephanelik Şehitliği, Akbaş Şehitliği ve Anıtı, Anafartalar Köy Mezarlığı Şehitlikleri, Topçu Üsteğmen Hasan Tahsin Mezarlığı, Yarbay Halit Bey Mezarı, Yarbay Ziya Bey Mezarı, Asteğmen Halit Efendi Mezarı, Üsteğmen Rıza Efendi Mezarı, Müftü Efendinin Mezarı, Kireçtepe Jandarma Anıtı ve Şehitliği, Mülazım Üsteğmen Mustafa Efendi’nin Mezarı, Karayörükderesi Şehitliği, Kesikdere Şehitliği, Çataldere Şehitliği, Şahindere Şehitliği, Soğanlıdere Şehitliği, Sarıtepe Şehitliği, Kocadere Hastane Şehitliği, Er Halil İbrahim Mezarı, İsimsiz Topçu Şehitliği.
Türk Anıtları: Mecidiye Anıtı, Seyyid Onbaşı Anıtı, Dur Yolcu Yazısı, İstihkam Yüzbaşı Tahir Bey Anıtı, Çamburnu Balkan Harbi Şehitler Anıtı, Kabatepe Tanıtım Merkezi Anıtı, Mehmetçiğe Derin Saygı Anıtı, Kanlısırt Anıtı, Türk Askerine Saygı Anıtı, Mehmet Çavuş Anıtı, Talat Göktepe Anıtı, Suyatağı Anıtı, Conkbayırı Mehmetçik Anıtı, Atatürk Anıtı, Üsteğmen Nazif Çakmak Anıtı, Kemalyeri Anıtı, Küçük Arıburnu Sahil Anıtı, Kabatepe Arıburnu Sahil Anıtı, Damakçılık Bayırı Anıtı, Çanakkale Şehitleri Anıtı, Çanakkale Sembolik Şehitliği, İlk Şehitler Anıtı, Yarbay Hasan Bey Anıtı, Çamtekke Şehitliği Anıtı, Yusufçuktepe Anıtı, Büyükkemikli Anıtı, Havuzlar Şehitliği ve Anıtı, Gözetleme Tepe Şehitliği ve Anıtı, Alçıtepe Garnizon Anıtı, Sonok Anıtı ve Şehitliği, Zığındere Nuri Yamut Anıtı, Mareşal Fevzi Çakmak Karargah Anıtı, 57. Alay Sembolik Şehitliği ve Anıtı, Yahya Çavuş Sembolik Şehitlik ve Anıtı, Sargıyeri Anıt ve Şehitliği.
Kaleler: Kilitbahir Kalesi, Seddülbahir Kalesi, Çamburnu Kalesi.
Tabyalar: Ertuğrul Tabyası, Namazgah Tabyası, Hamidiye Tabyası, Mecidiye Tabyası
Yabancı Mezarlık ve Anıtları: Lone Pine Mezarlık ve Anıtı, Johnston’s Jolly Mezarlığı, 4 th Battalion Parade Ground Mezarlığı, Courtney’s and Steel’s Post Mezarlığı, Quinn’s Post Mezarlığı, The Nek Mezarlığı, Walker’s Ridge Mezarlığı, Baby 700 Mezarlığı, The Farm Mezarlığı, Conkbayırı Yabancı Mezarlık ve Anıtları, Shell Gren Mezarlığı, Beach Mezarlığı ve Anıtı, Shrapnel Valley Mezarlığı, Plugg’s Plateau Mezarlığı, Arıburnu Mezarlığı, Canterbury Mezarlığı, No:2 Outpost Mezarlığı, New Zeland No:2 Outpost Mezarlığı, Embarkation Pier Mezarlığı, Seventh Field Ambulance Mezarlığı, Hill 60 Mezarlık ve Anıtı, Skew Bridge Mezarlığı, Fransız Savaş Mezarlığı ve Anıtı, Doughty-Wylie’nin Mezarı, V Beach Mezarlığı, Cape Helles Anıtı,Azmak Mezarlığı, Hill 10 Mezarlığı, Green Hill Mezarlığı, Lalababa Mezarlığı, Lancashire Landing Mezarlığı, Pink Farm Mezarlığı, Twelve Tree Copse Mezarlığı ve Anıtı, Redoubt Mezarlığı, Anzac Tören Alanı.
Mevcut Hizmetler
Saha içerisindeki Kabatepe mevkiinde günübirlik piknik yapmak mümkündür. Ziyaretçilere günübirlik kullanım alanı olarak planlanmış sahada kır gazinosu, büfe gibi hizmetler ile birlikte, yöre halkının ürettiği ürünlerin satıldığı stnadlarda bulunmaktadır. Ayrıca, Morto Koyu ile Eski Jandarma İskelesi Ziyaretçi Dinlenme Noktaları’da mevcuttur.
Antalya, Manavgat, Köprülü Kanyon Milli Parkı
Konumu: |
Akdeniz Bölgesi’nde Antalya ili, Manavgat ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. |
Kuruluşu: |
1973 |
Alanı: |
35719 Ha. |
Ulaşım: |
Milli parka, Antalya-Manavgat kara yolunun 49. km’sinden ayrılan asfalt bir yol ile gidilir. Bu yol Akdeniz sahillerinden ayrılıp, Taşağıl’dan geçerek, Beşkonak’a ulaşır. |
Konaklama: |
Milli park, içinde yer alan; Beşkonak-Karabük-Çaltepe ve Demirciler köylerinde ev pansiyonları bulunmaktadır. Ayrıca çadırlı konaklama da mümkündür. Manavgat, Side ve Belek gibi çevredeki turizm merkezlerinde de kalınarak günübirlik alana gelinebilir. |
Kaynak Değerleri
Milli parkın ana kaynak değeri Köprü Irmağı’nın meydana getirdiği, 14 km. uzunluğu ve 100 m’yi aşan duvarlarıyla ülkemizin en uzun kanyonu olan Köprülü Kanyondur. Bölgenin kil, kumtaşı, konglomera ve kalker kayaçlarından meydana gelen jeolojik yapısı karstik yer şekillerinin oluşmasına imkân sağlamaktadır. Bu karstik yapılar arasında, mağaralar, dik kayalıklar, dolinler, pınarlar “adam-kayalar” veya “şeytan kayaları” denilen kireçtaşı sütunları ve kuleleri en göze çarpan örneklerdir. Köprülü Kanyon Milli Parkı, rakım farkları ve yerel iklim yelpazesi içinde birbiriyle ilişkili çok çeşitli doğal ekosistemlere sahip olmasından dolayı da özel öneme sahip bir alandır. Milli Parkta 390 takım ve 94 familyadan 950 takson tanımlanmıştır. 230’u Türkiye endemiği olan bu taksonlardan 12 tanesi bölge endemiğidir. Milli park; Akdeniz makilerinin (sandal ağacı, keçi boynuzu, yabani zeytin, mersin, zakkum) yanı sıra alt-alpin (1700-2500m) kuşağına ait ve endemik oranı yüksek, salep, orkide, galantus, lale, gibi soğanlı yumrulu bitkileri de barındırmaktadır.
Milli parkın en önemli doğal kaynak değeri Akdeniz bölgesinin en büyük doğal saf servi (Cupressus sempervirens) ormanıdır. Servi ormanı, yaklaşık 400 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Tüm Akdeniz bölgesinin en büyük doğal saf servi ormanı olup çok önemli bir biyogenetik rezervdir. Köprülü Kanyon Milli Parkı, ekosistem ve habitat çeşitliliğinden kaynaklanan zengin bir fauna çeşitliliğine de sahiptir. Milli parkta toplam 32 memeli tür kaydedilmiştir. Fauna elemanlarına örnek olarak; dağ keçisi, alageyik, karaca, vaşak, kurt, yaban domuzu, tilki, ayı, tavşan, sincap, porsuk, gelincik, kirpi ile kuş türlerinden kara akbaba, kızıl akbaba, kartal, atmaca, kerkenez, şahin, keklik ve tarla kuşu ile Türkiye endemiği olan kuşlardan, Anadolu sıvacısı verilebilir.
Milli parkın en önemli kültürel alanı, M.Ö. 2. binyılın sonuna doğru Dor göçleri sırasında kurulmuş olan Selge Antik Kenti’dir. Selge şehrinin tiyatrosu, agorası, Zeus ve Artemis tapınakları, sarnıçları, su kemeri, Köprü Irmağı ve Kocaçay üzerinde bulunan Oluk ve Büğrüm köprüleri ile Selge’yi Pamphylia sahil şehirlerine bağlayan taş kaplamalı tarihi yol şehrin kalıntılarının en çarpıcı örnekleridir. 500 km. uzunluğundaki St. Paul yolunun, 45 km.’lik bölümü de milli park içinde kalmaktadır.
Selge etrafında yer alan taş duvarlı geniş teras kompleks mevcudiyetini günümüze kadar koruyabilmiştir. Yaklaşık 350 ha. alanı kaplayan Selge Antik terasları günümüzde de tarım için kullanılmakta ve korunmaktadır. Milli parkın rekreasyonel dokusunu Köprü Irmağı teşkil eder. Dik duvarlı kanyonlar içinde sayısız su kaynağıyla beslenerek yaz-kış yüksek bir debiye sahip olması nedeniyle rafting ve su sporlarına çok elverişlidir. Bu nedenle rafting amaçlı olarak alana gelen ziyaretçi sayısı yılda 500 – 600 bin kişiyi bulmaktadır. Ağaçlarla gölgelenen nehir kenarındaki günübirlik ve kamp kullanma alanları ziyaretçiler tarafından en çok tercih edilen alanlardır. Milli park; başta rafting olmak üzere doğa yürüyüşleri, dağcılık, doğa gözlemleri, botanik turları, foto safari gibi faaliyetlere imkân sağlamaktadır.
Görülecek Yerler
Selge antik şehri, kanyon, köprüler, maki toplulukları ve zengin peyzaj çeşitliliği görülecek unsurlar ve yerler arasındadır.
Mevcut Hizmetler
Özel şahıslara ait yeme-içme ihtiyacını karşılayacak tesisler, ziyaretçilere hizmet vermektedir.
Çankırı, Ilgaz Dağı Milli Parkı
Konumu: |
Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Çankırı ve Kastamonu il sınırları içerisinde yer almaktadır. |
Kuruluşu: |
1976 |
Alanı: |
1118 Ha. |
Ulaşım: |
Milli parka, park içerisinden geçen Çankırı-Kastamonu karayolu ile ulaşılır. Milli park; Kastamonu’ya 45 km, Çankırı’ya 80 km, Ankara’ya ise 200 km uzaklıktadır. |
Konaklama: |
Milli parka gelen ziyaretçilerin yeme–içme ve konaklama ihtiyaçlarını karşılamak üzere park içerisinde 3 adet, park dışında yürüme mesafesinde 1 adet olmak üzere 4 tane otel ile kamu kuruluşlarına ait misafirhaneler mevcuttur. Kış sporları için de özel sektörce işletilen 2 adet kayak pisti ve telesiyej hattı bulunmaktadır. |
Kaynak Değerleri
Orta Anadolu’dan Kuzey Anadolu’ya geçiş kuşağında yükselen Ilgaz Dağı, Kastamonu ve Çankırı illeri arasında, 1.600 m rakımın üzerinde yer almaktadır. Zirvesini, 2.587 rakımlı Büyük Hacettepe oluşturmaktadır. Arazi yapısı genellikle serpantinler, şistler ve volkanik kayaçlardan meydana gelir. Sahada yer yapısı kadar, dağ oluşum hareketleri yönünden de ilgi çekici örnekler bulunmaktadır. Ülkemizin en uzun ve en hareketli kırık hattı olan Kuzey Anadolu Fayı, Ilgaz Dağı’nın güney eteklerinden geçer. Saha değişik karakterde vadiler, sırtlar ve doruklardan meydana gelir. Milli Parkın ana kaynak değerini; topografik yapısı, zengin orman ve bitki örtüsü, yüksek yaban hayatı potansiyeli, eşsiz peyzaj güzellikleri ile rekreasyon kaynakları oluşturmaktadır.
Ilgaz Dağı’nın eteklerinden doruklarına doğru farklı kademelerde bitki topluluklarını görmek mümkündür. Bitki topluluğu olarak, Avrupa-Sibirya fitocoğrafik bölgesinin Oksin alt kuşağına ait türler görülür. Milli Park’ın %80’i iğne yapraklı ormanlarla kaplıdır. Milli Park içerisinde doğal yayılışını gerçekleştiren ve orman ekosistemini oluşturan türler; başta göknar ile sarıçamdır. Göknar saf meşcereler halinde, sarıçam ise göknarla karışık vaziyete bulunmaktadır. Göknar ormanı, Türkiye’deki yayılış alanında optimal özellik göstermektedir. Milli Park içerisinde yaprak döken orman formasyonu çok yaygın değildir. Yapraklı türlerden titrek kavak, gürgen ve kayın, dere kenarlarında dar bir şerit halinde ise söğüt popülasyonlarına rastlanır. Alan sınırları içersinde, orman üstü zonunda 2000-2100 metreler arasında bodur ardıç türleri de görülür.
Milli Park içerisindeki ormanlık sahada bol ve bütün yıl akışlı akarsuları ile zengin bitki örtüsünün oluşturduğu şartlar; karaca, geyik, yaban domuzu, bozayı, kurt, tilki, cüce yarasa, yabani tavşan, Kafkas sincabı ile kuş türlerinden şahin ve küçük orman kartalı gibi yaban hayatı türlerine, uygun yaşama ortamı sağlamaktadır. Türkiye’nin önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Ilgaz Dağı Milli Parkı, sadece kışın değil yılın her mevsimi ziyaretçilerine rekreasyon imkanları sunmaktadır. Özellikle orman, vadi ve akarsu peyzajlarının hakim olduğu kırsal rekreasyon alanları, doğal ve coğrafik yapının elverdiği ölçüde doğa yürüyüşü, kampçılık, tırmanma, sportif balık avcılığı, doğa araştırması, bilimsel çalışmalar vb. eylemler için yoğun olarak kullanılmaktadır.
Görülecek Yerler
Jeolojik ve jeomorfolojik oluşumlar, heybetli orman dokusu ve zengin floristik yapısı ile peyzaj çeşitliliği görülebilecek değerler arasındadır.
Mevcut Hizmetler
Sahada ziyaretçilerin doğa yürüyüşü, çadırla ve karavanla kamp yapma olanağı ile günübirlik aktiviteler için uygun olanaklar mevcuttur.
Afyon, Kütahya, Uşak, Başkomutan Tarihi Milli Parkı
Konumu: |
İç-Batı Anadolu'da Afyonkarahisar, Kütahya ve Uçak illeri sınırları içerisinde yer almaktadır. |
Kuruluşu: |
1981 |
Alanı: |
40948 Ha. |
Ulaşım: |
Milli parka, Ankara-İzmir karayolu, Antalya-Afyonkarahisar karayolu ve İstanbul-Bursa-Eskişehir karayolu ile ulaşılmaktadır. |
Konaklama: |
Milli park Afyonkarahisar ve Kütahya illerinde oldukça yakın olup, kent merkezlerinde konaklama bulunmaktadır. |
Kaynak Değerleri
Başkomutan Tarihi Milli Parkı, Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından önemli mihenk taşlarının arasında yer almaktadır. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda, Büyük Tararruz kararının verildiği, tarihe tanıklık eden bir savaşın gerçekleştiği bölgedir.
26 Ağustos 1922'de Kocatepe’de başlayan Türk Taarruzu, 27-28 Ağustos’taki muharebelerle Kocatepe bölgesindeki düşman kuvvetlerini önüne katarak sürmüş ve 27 Ağustos’ta Afyonkarahisar’a ulaşmıştır. Beş gün, geceli ve gündüzlü aralıksız süren Meydan Savaşını, Ulu Önder Atatürk’ün 26 – 30 Ağustos 1922 tarihinde bütün dünyayı şaşırtan bir başarı ile sonuçlandırdığı Kurtuluş Savaşı’nın geçtiği yörelerdeki tarihi olgular Başkomutan Tarihi Milli Parkı’nın ana kaynak değerini oluşturmaktadır.
Milli Park’ın kaynak değeri, arazinin jeolojik yapısı ve bitki örtüsü ile desteklenmektedir. Milli Parkın Afyon bölümü, Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun kararları, Dumlupınar bölümü ise Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun kararları ile 1. derece Tarihi Sit alanı olarak tescil edilmiştir.
Afyon Kocatepe ve Dumlupınar çevresindeki alanlar Tarihi Milli Park ilan edilmiş, savaşın seyrine uygun olarak Afyon Kocatepe ve Dumlupınar olarak iki ayrı bölümde belirlenen Milli Park, Afyon-Uşak karayolunun iki yönünde yüz metrelik birer şerit ile birbirine bağlanmıştır.
Rekreasyon Alanları
Milli Park alanı; şehitlik ve anıtlarıyla tarihi savaş alanlarının korunması, mevcut ve gelecek nesillere aktarılması, öğretilmesi ve tanıtılması amacı ile oluşturulmuştur. Bu sabeple tarihi mekanların gezilmesi ile birlikte Milli Park; doğal güzelliklerin de olduğu alanları içinde barındırdığından piknik alanları da oluşturulmuştur.
Ahmetpaşa Günübirlik Kullanım Alanı ve Erkmen Günübirlik Kullanım Alanında Çocuk oyun alanları, Kamelya, piknik masası ve kontrollü ateş yakma üniteleri, Kır kahvesi, WC, Çeşmeler, mescit, Halı saha, Otopark, Araç ve yürüyüş yolları bulunmaktadır.
Milli Park alanına ait poster, broşür, kitapçık gibi yayınları alabileceğiniz ziyaretçi merkezleri ise İstiklal Tanıtım Merkezi, Zafer Müzesi, Dumlupınar Müzesi, Şuhut Büyük Taarruz Karargahı, Kocatepe Tanıtım Birimi ve Dumlupınar Atatürk Evi’dır.
Her sene 25 - 30 Ağustos Zafer Haftası Kutlamaları çerçevesinde; 25 Ağustos'u 26 Ağustos'a bağlayan gece tüm ülkeden gelen ziyaretçilerle Mustafa Kemal Paşa ile diğer Komutanlar ve Türk birliklerinin Şuhut'tan Kocatepe'ye ilerledikleri güzergahta Zafer Yürüyüşü etkinliği düzenlenmektedir.
Kültürel Değerler
Afyonkarahisar İl’inde; Kocatepe Anıtı ve Kitabesi, Yzb.Agâh Efendi Şehitliği, Büyük Taarruz Şehitliği ve Mustafa Kemal Atatürk Anıtı, Alb. Reşat Çiğiltepe Şehitliği, Zafer Müzesi, Kütahya İl’inde; Zafertepe Anıtı, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı, Yzb.Şekip Efendi Şehitliği, ÜçTepeler (Aslıhanlar) Şehitliği, Dumlupınar Anıtı, Dumlupınar Şehitliği, Dumlupınar Müzesi bulunmaktadır.
Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı; Atatürk; 31 Ağustos 1922 günü muhabere sahasını gezerken yerde şehitler arasında düşman topçu mermisinin açtığı çukura gömülmüş bir sancaktar görür. Bu aziz Şehit toprağın üzerinde katılaşmış kolu ile sancağı dimdik tutmaktadır. Manzaradan duygulanan Başkomutan savaş sonrasında yapılacak şehit asker anıtı için bunun sembol alınmasını emreder. Temelini de bizzat Gazi Paşa 30 Ağustos 1924’te kendisi atmıştır.
Flora Bilgileri
Park içinde 60 türün üzerinde bitki mevcuttur. Dumlupınar bölümünde 43 endemik taksonun bulunduğu, Kocatepe Dumlupınar bölümlerinin her ikisinde ise 19 endemik taksonun bulunduğu saptanmıştır. Kasnak Meşesi, Sığır Kuyruğu, Çoban Dikeni, Bozgeven, Karaçam-Sarıçam, Karaçam-Boylu Ardıç-Kokar Ardıç, Sedir, Kayın alanda yer alan ağaç ve bitki türlerindendir.
Fauna Bilgileri
Kirpi, yabani tavşan, kör fare, kurt, kızıl tilki, tepeli batağan, küçük batağan, akpelikan, tepeli pelikan, alacabalıkçıl, küçük akbalıkçıl, balaban, cüce balaban, büyük akbalıkçıl, erguvani balıkçıl, karaleylek, leylek flamingo, angıt atmaca, şahin, kızıl şahin, paçalı şahin, kerkenez, ala doğan, turna, küçük ağaçkakan, alaca ağaçkakan, boğmaklı toygar, küçük boğmaklı toygar, tepeli toygar, bülbül, setti bülbülü, alaca sinekkapan, saka, bataklık kirazkuşu alanda yer alan, Bern sözleşmesine göre mutlak koruma altında olan türlerdir.
Dumlupınar bölümünde yer alan Zafertepe-Çalköy Göleti, alanın ortasında canlılara(özellikle kuş türlerine)taze su sağlayan ve kıyı boyunca uzanan tatlısu çayırları ile sazlık alanlardan oluşan bir sulak alan niteliğindedir.
Nevşehir, Göreme Tarihi Milli Parkı (2019'da çıkarıldı)
Konumu: |
İç Anadolu bölgesinde, Nevşehir ili sınırları içerisinde yer alır. |
Kuruluşu: |
1986 |
Alanı: |
9614 Ha. |
Ulaşım: |
Millî Park alanında; batı ve güney yönünde Ankara-Adana karayolu, Niğde ya da Aksaray'dan Nevşehir'e ulaşan karayolu, doğu ve kuzeydoğudan Kayseri'den Avanos'a ya da Ürgüp'e gelen karayolu ile ulaşılır. |
Konaklama: |
Ziyaretçiler milli park içerisinde ve yakınındaki yerleşim yerlerinde bulunan (Ürgüp, Göreme, Ortahisar, Uçhisar, Avanos'ta) çok sayıdaki otel ve pansiyonlarda konaklayabilirler. |
Kaynak Değerleri
Millî park, Orta Anadolu'nun Aksaray'daki Hasan Dağı ile Kayseri'deki Erciyes Dağı volkanik bölgesinde yer almaktadır.
Saha; platolar ovalar küçük dağ bitkileri, yüksek tepeler, alüvyonla dolmuş dere ve ırmak vadileri, drenaj havzaları ve erozyonlu dik yamaçlı vadilerde birbirinden ayrılan yüksek düzlüklerden oluşmuştur. Erciyes ve Hasan Dağının büyük volkanik konileri, kuzeyden Kızılırmak vadisinin bir kısmı, bazıları bazaltla kaplı aşınmış tüf yatakları araziye hakim özelliktedir.
Alan; volkanik tüften oluşmuş ilgi çekici manzara yapısı içerisinde Bizans Kilise mimarisi ve dinsel sanat tarihinden önemli bir devri sergilemektedir. Bölgenin özelliklerinden burada yaşayanlar savaşların etkilerinden, merkezi idarenin otoritesinden uzak kalmayı başarabilmişlerdir.
Ana ulaşım yollarına uzaklığı ve engebeli bir alan olması, gizlenmek isteyen veya dini inzivaya çekilenler için uygun korunma yeri olmuştur. Manastır hayatı 3. yüzyıl sonları ile 4. yüzyıl başlarında başlamış ve hızla yayılmıştır. Manastırlar, kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve keşiş hücreleri, depo ve şarap yapım yerleri bulunan mekanlar oyulmuş, duvar resimleri ile süslenmiştir.
Ayrıca saha içerisinde, Ürgüp, Avcılar, Üçhisar, Çavuşini, Yeni Zelve yerleşimleri, Göreme yöresinin geçmişteki kültürüne uygun tarım ve köy hayatını yansıtan tarihi ve doğal bütünlüğü sağlayan sahaları teşkil eder.
1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alındı. 30 Ekim 1986'da Bakanlar Kurulu kararıyla millî park ilan edildi, 22 Ekim 2019 tarihinde millî park statüsünden çıkarıldı.
Görülecek Yerler
Volkanik tüften oluşmuş ilgi çekici manzara yapısını oluşturan 'peribacaları' aynı zamanda Bizans kilise mimarisi ve dinsel sanat tarihini sergilemesi açısından başta görülmesi gerekli yerlerdendir.
Ayrıca Ürgüp, Avcılar, Uçhisar, Çavuşini ve Yeni Zelve yerleşimleri, Göreme yöresinin geçmişteki kültürüne uygun tarım ve köy (kırsal) hayatını yansıtan yerleşimler olması nedeniyle ziyaretçilerin ilgisini çekecek niteliktedir.
Mevcut Hizmetler
Millî Parkın ziyaretçileri için en uygun dönemi 15 Mart-15 Kasım ayları arasındadır.
Millî Park içerisinde, hem doğal hem kültürel değerlerinin farklı bir yaklaşımla gezilebilmesi amacıyla doğa yürüyüş hatları belirlenmiştir.
Trabzon, Maçka, Altındere Vadisi Milli Parkı
Konumu: |
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Trabzon'un güneyinde Maçka yakınlarındadır. |
Kuruluşu: |
1987 |
Alanı: |
4468 Ha. |
Ulaşım: |
Trabzon'dan, Maçka'ya bağlantı sağlayan 49 km.lik karayolu ile ulaşılır. |
Konaklama: |
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne ait Altındere günübirlik kullanım alanındaki bungalowlarda konaklanabilir. |
Kaynak Değerleri
Sümela Manastırı, Altındere Vadisi ve bu vadinin jeomorfolojik yapısı ile flora ve faunası milli parkın kaynak değerini oluşturmaktadır. Manastır, vadinin batı yamacında, 1.300 metre yükseklikte, M.S. 4. yüzyılda kurulmuştur. Hristiyanlığın çevrede yayılmasında etkili olmuştur. Duvarları dik ve derin bir vadi içinden akan Altındere, Doğu Karadeniz Bölgesi otsu ve odunsu florasına ait örnekler sergiler.
Milli Park alanında bulunan Sümela Manastırı, bölgede bulunan irili ufaklı dini mabetler arasında en heybetlisi ve peyzaj itibariyle en önemlisidir. Yükseltiye göre değişim gösteren vejetasyon tiplerinden ikisini oluşturan orman ve alpin vejetasyonu, Milli Parkta gerek tür ve kompozisyon, gerekse değişik mevsimlerde sergiledikleri görünüm açısından en önemli estetik kaynağıdır.
Kültürel Değerler
Altındere Vadisi Milli Parkı’nda yer alan Sümela Manastırı tarihi ve arkeolojik açıdan çok önemli bir değerdir. Milli Park alanı içerisinde yer alan bu manastıra halk arasında “Meryem Ana Manastırı“ denmekte olup , eski adı ise Sümela’dır. Meryem (Panaghia) adına kurulan bu manastırın, Grekçe Sümela adının esasını kara, siyah, karanlık anlamlarına gelen “Melas” kelimesinden geldiği söylenmektedir.
Çorum, Boğazköy-Alacahöyük Milli Parkı
Konumu: |
İç Anadolu Bölgesi'nde, Çorum ili Boğazkale ilçesindedir. |
Kuruluşu: |
1988 |
Alanı: |
2600 Ha. |
Ulaşım: |
Ankara-Sansun karayolu ve Sungurlu'dan 26 km.lik karayolu ile ulaşılır. Tarihi Milli Park, Çorum il merkezine 86 km uzaklıkta olup yolun tamamı asfalt ile kaplıdır. Merzifon (Amasya) Havalimanı’ndan Tarihi Milli Park’a uzaklık 155 km olup, araçla yaklaşık 2 saat sürmektedir. |
Konaklama: |
Boğazkale ve Sungurlu'da konaklanabilir. |
Kaynak Değerleri
Tarihi Milli Park içerisinde Anadolu'nun en eski uygarlıklarından olan Hitit'lere başkentlik yapmış Hattuşaş (Boğazköy) Antik Kenti ve çevresinde çeşitli tarihi eserler bulunmaktadır. Şehir surları, Aslanlı Kapı, Yer kapı ve Yazılıkaya bunların başlıca örnekleridir. Tarihi Milli Park, Birleşmiş Milletler’in UNESCO teşkilatınca 1986 yılında Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır. Milli Park alanında bulunan çivi yazılı tablet arşivleri de 2001 yılından itibaren UNESCO’nun “Dünya Belleği Listesinde” yer almaktadır. Alan içerisinde yürüyüş yolları, Hitit İmparatorluğu’na ait açık hava müzesi, Arkeoloji müzesi bulunmaktadır.
Hitit metinlerinde sık sık “Hattuşa Ülkesinin bin tanrısından” söz edilmektedir. Başkent Hattuşa’da bugüne kadar 31 yapı tapınak olarak tanımlanmıştır. Hattuşa’nın en büyük dini yapısı olan Büyük Tapınak, aşağı şehirdeki konutların ortasında tek tapınak olarak yükselir. Şehrin bu bölümünde, son Hitit Büyük Kralı II.Şuppiluliuma’ nın Luvi hiyeroglifleriyle, taş üzerine kazınmış, kendisi ve babası IV. Tuthaliya’nın yaptığı işleri anlatan iki büyük yazıt bulunmaktadır.
Hattuşa’da son yıllarda yapılan kazıların ağırlık noktasını şehrin, hatta Hitit devletinin ekonomisine ışık tutan kazılar oluşturmuştur. İmparatorluk döneminde, M.Ö. 13. yy.’a tarihlenen şehrin Büyükkaya sırtında, büyük boyutlarda, sayıları 11’ i bulan yeraltı siloları bulunmuştur.
Yazılıkaya Tapınağı: b>Hattuşa’nın en büyük ve en etkileyici kutsal mekanı, şehrin dışında yer alan, yüksek kayalar arasına saklanmış Açık Hava Tapınağı’dır. Tapınak’ta 90’dan fazla tanrı, tanrıça, hayvan ve hayal ürünü yaratıklar kaya yüzeyine işlenmiştir. Tanrı ve tanrıça dizileri, İmparatorluk panteonunun baş tanrıları olan fırtına tanrısı ve güneş tanrıçası’ nın maiyetini oluşturuyordu. Bu yorum sonucunda; Yazılıkaya “Yeni yıl şenlikleri evi” olarak tanımlanabilir.
Görülecek Yerler
Hitit İmparatorluk döneminde, yani M.Ö 14. ve 13. yüzyıllarda başkent olan Hattuşa, 1986 yılından beri, UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası Listesi'nde” yer almaktadır. Burada bulunan çivi yazılı tablet arşivleri de 2001 yılından itibaren yine UNESCO’nun “Dünya Belleği Listesi'nde” yer almaktadır.
Mevcut Hizmetler
Milli Park içerisinde bulunan Ziyaretçi Merkezindeki flora ve fauna müzesi ücretsiz olarak görülebilir. Ziyaretçi merkezinde restoran vardır. Aynı zamanda ziyaretçi merkezi yanında bulunan Günübirlik Kullanım Alanında Piknik yapılabilir. Antik Kent-Gürkavak (Alabalık) arasında kalan patika güzergahı, izin alınarak ve rehber eşliğinde ziyaret edilebilmektedir. Milli park ve alandaki ziyaretçi merkezi uzun yıllar, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, üniversiteler ve TÜBİTAK işbirliği ile doğa dersleri uygulamalı olarak gerçekleştirilmiş ve alan adeta “Doğa Okulu” olmuştur. Burada rekreasyonel faaliyetlerden ziyade doğa yürüyüşleri tercih edilir.
Adıyaman, Kahta, Nemrut Dağı Milli Parkı
Konumu: |
Adıyaman ili; Kâhta ilçesindedir. |
Kuruluşu: |
1988 |
Alanı: |
13827 Ha. |
Ulaşım: |
Adıyaman il merkezinde Kâhta'ya bağlantı sağlayan karayolu ile ulaşım sağlanır. Adıyaman hava alanından ulaşım oldukça rahat ve kolaydır. Adıyaman ve Kahta ilçesinden Nemrut dağına ve diğer tarihi yerlere servisler vardır. |
Konaklama: |
Parkta kır gazinosu mevcut olup, günübirlik ziyaretçilere hizmet vermektedir. Konaklama Karadut ve Kahta'da pansiyonlardan sağlanabilmektedir. |
Kaynak Değerleri
Milli parkın ana kaynak değerini, Nemrut Dağı’ndaki kültürel ve arkeolojik kalıntılar oluşturmaktadır. Antiochos Tümülüs’ü ve dev heykelleri, Eskikale (Arsameia), Yenikale, Karakuş Tepe ve Cendere Köprüsü milli park içerisinde kalan kültürel değerlerdir. Eski çağlarda “Kommagene” olarak anılan bu bölgede, 1.Mithradates tarafından bağımsız bir krallık kurulmuş, krallık onun oğlu 1.Antiochos’un (M.Ö. 62-32) egemen olduğu yıllarda önem kazanmıştır.
Nemrut Dağı doruğundaki kalıntılar yerleşme yeri olmayıp Antiochos’un tümülüsü ve kutsal alanlardır. Tümülüs, deniz seviyesinden 2150m. yüksekliğinde, Fırat Nehri geçitlerine ve ovalarına hakim tepe üzerinde bulunmaktadır.
Eski Kahta köyü yakınında Kommagene’nin başşehri Arsameia yer alır. Burada, Mithradates’in kutsal alanı bulunmaktadır. Yine eski Kahta yakınında Kocahisar köyü civarında sarp kayalar üzerine kurulmuş Yenikale yer alır.
Arsameia’nın 10 km güneybatısında, 21 m yüksekliğinde krallık kadınlarının gömüldüğü Karakuş Tepe Tümülüsü bulunmaktadır. Nemrut Dağı, Doğu ve Batı Medeniyetlerinin, 2150 m. yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut, Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır.
Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batışının seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekmektedir. Her yıl binlerce insan gündoğumu ve gün batışını seyretmek için Nemrut Dağına gelmektedir. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak ilan edilen Nemrut Dağı, çevresindeki Kommagene Uygarlığı eserleri ile birlikte ülkenin önemli Milli Parklarından biridir. Nemrut Dağındaki dev heykeller ve tümülüs , Arsameia (Eski Kale), Yeni Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde yer alıyor.
Görülecek Yerler
Milli parkın kaynak değeri eski çağlarda “Kommagene” olarak bilinen, bu alanda bulunan arkeolojik kalıntılardır. Antiochos tümülüsü ve buradaki dev heykeller, Eskikale, Yenikale, Karakuş Tepe ve Cendere Köprüsü milli park içinde kalan kültürel değerlerdir..
Mevcut Hizmetler
Nemrut Dağı Milli Parkı’nda, kır gazinosu mevcut olup, günübirlik ziyaretçilere hizmet vermektedir.
Nemrut Dağı 360° Sanal Tur
Konya, Beyşehir Gölü Milli Parkı
Konumu: |
İç Anadolu Bölgesi Konya ili sınırları içindedir. |
Kuruluşu: |
1993 |
Alanı: |
86855 Ha. |
Ulaşım: |
E283 Konya-Beyşehir devlet karayolu ile ulaşılmaktadır. Konya'ya 94km, Isparta'ya 105km mesafededir. |
Konaklama: |
Milli Park yetkililerinin kontrolünde ve göstereceği yerlerde, çadır ve karavanla kamp yapılabilir. Ayrıca Beyşehir ilçesinde konaklama yapıla |